yardım etmek

Zulmünü Engellemek Zalime Merhamettir

Mazluma yardım İslam'ın esaslarından biridir. Zâlimin zulmüne mani olmak, ona karşı yapılabilecek en büyük hayırdır. Zâlimin zulmüne engel olmak, mazluma yardımcı olmak sayılır; zulme engel olmamak ise, bir çeşit zulümdür.

Allah Katında En Makbul Amel

Hayâtında hizmeti düstûr edinen kimse, yaşadığı cemiyette hangi mevkîde bulunursa bulunsun, Hak katında pek kıymetli bir makam sahibi demektir.

Çektiğimiz Sıkıntıların En Etkili İlacı

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bugün Türkiye'de tüm camilerde okunan cuma hutbesinin konusu "merhamet" oldu. Hutbede maddi ve manevi sıkıntılarımızın çaresinin merhamet olduğu belirtildi.

Azı Çoğu Yok Niyet Var!

İçinde yaşadığımız çağda Müs­lümanların payına ne yazık ki keder, ızdırap, yokluk, fakirlik düştü. Dünyanın bir kısmı varlığın çılgınlığını yaşarken, diğer kısmı açlık, yokluk ve ıstırapların pençesinde kıvranıyor. Böylesine bir dünyada benim vereceğim zekatın sadakanın ne kıymeti olur diye düşünmemek gerekir. Çünkü biz, öncelikle kendimiz için vermekteyiz. Alan değil veren kazanmaktadır.

Şehid Sahabinin Ümmete Vasiyeti

Bir mümin, zayıflık ve imkânsızlıklara bakarak aslâ ye’s, gaflet ve rehâvete kapılmamalıdır. Hiçbir zaman Allâh yolunda yapabileceği hizmetlerin nihâyete erdiğini düşünmemelidir. Şu hâdise, bu hususta ölçümüzün ne olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Cömertlerin Aynası

Hazret-i Mevlânâ, "Yoksul kişi cömertlerin aynasıdır. Sakın aynaya karşı gönül kırıcı sözler söyleyerek onu buğulandırma. Yâni yoksulun gönlüne karşı hassas ol. Çünkü gönül, nazargâh-ı ilâhîdir." demektedir.

Tanzanya'ya Bereket Getirdi

Gezi tutkunu fotoğrafçı Sevde Sevan Usak, 5 yıl önce gittiği Tanzanyalı eşi Saita'nın memleketi Masai'de açtırdığı derin su kuyuları ve bahçe tarımıyla bölgedeki insanların kaderini değiştirdi.

İdlib ve Hama'daki Mülteciler Acil Yardım Bekliyor

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, İdlib ve Kuzey Hama’daki Suriyeli kardeşlerimiz için acil yardım kampanyası düzenliyor. 

Kocaman Bir Yürekte Açılan Kapı

Nice büyük hayırlar, çok miktarda malı mülkü olanlar tarafından değil, kocaman bir yüreğe, samimi bir adanmışlığa sahip, fedakâr öncülerin liderliğinde gerçekleştirilmiştir. Öyleyse bir hizmet başlatılacaksa, önce adanmış gönüller bulunmalıdır. O varsa, yola çıkmaktan korkmamalıdır.

Cömertliğin En Yüksek Mertebesi

Öncelikle bir toplumun ileri gelenleri yoksula ve fakire sahip çıkmalı, şayet imkânları elvermiyorsa, o zaman başkalarından yardım istemelidir. Misafire ikram etmek ve hadiste en güzel örneğini gördüğümüz şekilde onu kendisine tercih etmek büyük bir olgunluktur.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.