yabancı düşmanlığı

Avrupa’da Müslümanları Bekleyen Tehlike

Yabancı düşmanlığı ve İslamofobi artık Avrupa siyaset arenasında en geçerli siyasi akçe haline gelmiş vaziyette.  “Yabancı ve İslam düşmanlığı oy getiriyor” kanaati her geçen gün biraz daha yayılıyor Avrupa siyaset arenasında. Buna merkezdeki partiler de katılıyor.

Avrupa’da Yabancı Düşmanlığı ve İslamofobi Sancısı

Türkiye 16 Nisanda önemli bir referanduma gidiyor.  Parlamenter sisteme devam mı yoksa Cumhurbaşkanlığı sistemine dönüş mü? 17 Nisanın sabahında bu sorunun cevabını almış olacağız. Referandum öncesi Türkiye’de siyasi tansiyon bir hayli yüksek. İçerideki yüksek tansiyona paralel dış politikada da yüksek tansiyonlu günler yaşıyoruz. Özellikle de Avrupa ülkeleri ile.

Başörtülü Genç Kız Tramvaydan İndirildi

Almanya'nın başkenti Berlin'de bir genç kızın, başörtülü olduğu için vatman tarafından tramvaydan indirildiği yönündeki şikayeti üzerine inceleme başlatıldı.

Almanya'da Camiye Bombalı Saldırı!

Almanya'nın Dresden kentinde bir camiye ve kongre merkezine eş zamanlı saldırı düzenlendi. Polis saldırıda patlayıcı ve yanıcı madde kullanıldığını ve olayın yabancı düşmanlığı motifleri taşıdığını açıkladı.

Kan Ağlayan Ümmet Coğrafyası

İslam dünyası bir Ramazan ayını daha geride bıraktı. Ümmetin gündeminde ne yazık ki yine acı ve hüzün vardı. Beş yıldan bu yana olduğu gibi Suriye’nin mazlum halkı bu Ramazanı da bombardıman altında geçirdi.

Ümmetin Kaygılarına Sıra Gelmiyor

Ortadoğu’nun geleceğine ilişkin yapılan analizlerin göbeğindeki konu sürekli tırmanışta olan mezhebi gerginlik.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.