ümmet-i muhammed

Zamanı Doğru Okumak Nasıl Olur?

İslâm’ı ihsân kalitesinde yaşama disiplini diyebileceğimiz tasavvufî terbiyede “içinde yaşanılan ân”ın farkında olmak, büyük bir önem taşır. Bu irfân ocaklarının en büyük hedeflerinden birisi, hiç şüphesiz kişiyi gafletten, ihmâlden, ertelemekten, bilinçsiz ve şuursuz bir hayat anlayışından korumak ve basiret üzere diri bir kulluk kıvamına ulaştırmaktır. Yeni tabirle “farkındalık düzeyi yüksek” hassas bir kişilik kalitesi kazandırmaktır.

Zamanının En Değerli Din Adamı

Kâsım bin Muhammed (r.a.); emîn/güvenilir, verâ ve takvâ sahibi, yüce bir zât idi. Büyük bir fakih ve dînî ilimlerde imâm idi. Her hâli ile, zamanının en değerli şahsiyeti ve mürâcaat mercii idi.[1]

Cenneti Kazanmak Nedir?

İnsan bu dünyaya âhirete dönüş için doğar. Elest Bezminde Rabbimizle yaptığımız Ahd-i İlâhîyi unutmamak için dünyaya geldik. İlahi bilincin nuruna uyanmak için, ölümsüzlük sırrına erişebilmek için, hayatımızı, hayatımızı Veren’e feda etmek için, doğduğumuz saflıkta ölebilmek için, mirâca erişmek için, kurbiyet cennetine kavuşmak için, yani, cenneti kazanmak için bu dünyaya geldik.

Ahlâklı ve Güzel Huylu Olmak

Peygamber ahlâkıyla yoğrulan sâlih mü’minler de, kalb-i selîme ulaşmış yüksek şahsiyetler oldukları için her hâllerinde Hazret-i Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in izini tâkip ederler.

Mahlukatın Peygamber Sevgisi

Cemâdât gibi nebâtât, yani bitkiler de Hz. Peygamber’i tanırdı.

Özlenen Aşk Sözleri

Hakikate duyduğumuz aşkı özledik. O’na, Merhametlilerin en Merhametlisi’ne ulaşmak için her şeyimizi feda ettiğimiz aşkı özledik. Âlemlere rahmet olarak gönderilen, Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in ayağının tozu olan aşıkları özledik.

Kadir Gecesi Uyanık Olanlar Ne Kazanacak?

Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinin zamanı ve alametleri, Kadir Gecesinin neden gizlendiği ve Kadir Gecesini nasıl ihya etmeliyiz? İşte cevabı...

Ümmet İçin En Müjdeleyici Ayet Hangisidir?

Dr. Adem Ergül Erkam Radyo ve Altınoluk Dergisi'nin Almanya'da düzenlediği kutlu doğum programında Ümmet-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-  hakkında ayet ve hadislerden bahsetti.

Bizim Âkıbetimiz Ne Olacak?

Biz, ecdâdımızın merhametinden, onun mücessem şekli olan vakıflarından hâlâ istifâde hâlindeyiz. Bizim torunlarımız, bizden kalacak hangi eserden istifâde edecek? Ardımızda oyun, eğlence, kibir ve bencillik mezbeleleri ve harâbeleri mi bırakacağız? Yoksa ecdâdımızın bize mîras bıraktığı gibi vakıf müesseseleri, yani şefkat, merhamet, hizmet ve fedakârlık âbideleri mi?

İslâmofobi Karşısında Müslümanlar Ne Yapmalıdır?

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi İslâmofobi'ye karşı ümmet-i Muhammed olarak bizlere düşen görevi açıklıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.