türkiyede islam

Genç'te Osmanlıca Dersleri Başlıyor

Osmanlı Türkçesi öğrenmek isteyen gençlere özel dersler Uluslararası Genç Derneği'nde başlıyor.

Tarihselciliğin Çöküşü

Bugünlerde Türkiye'de ilahiyat camiasının gündemine sokulmak istenen ve Kur’ân'ın bir insan sözü olduğunu ispat etmek (!) gibi beyhude uğraşlar peşinde koşan tarihselciliğin mahiyetinin ve maksadının ne olduğu artık netleşmiş gözükmektedir.

Kur'an ve Sünnet Bütünlüğünü Göz Ardı Edenlerden Uzak Durun!

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 3. Avrasya Fetva Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Kur’an-sünnet bütünlüğünü göz ardı eden, gereksiz ve faydasız tartışmalarla bilhassa genç nesillerin zihnini meşgul eden yaklaşımlardan uzak durulması gerektiğini söyledi.

Meksika'da Hidayete Eren Üç Hanım

Zübeyde, Firdevs ve Aliye... İsimlerine bakıldığında Türk veya Arap olduklarını düşündüğümüz bu kardeşlerimiz, aslında Meksikalı... Çeşitli tevâfuklarla İslâm’la tanışmış bu cana yakın ve gayretli hanımların hidayete erme hikâyeleri, ilginç detaylarla dolu…

Dünyalık İçin Dini Kullananlar

Hak dinlerin tebliğcisi olan peygamberler ve onların gerçek varisleri, tebliğ ve irşad hizmetlerini dünyevi bir karşılık için yapmamışlar, üstelik bu yolda maddî ve manevi her türlü fedakarlıkta bulunmuşlar, hayatlarını bile ortaya koymuşlardır.

İstanbul'da Turistlerin İslam'la İlgili En Çok Sorduğu Soru

Prof. Dr. Süleyman Derin ile "turistlere tebliğ üzerine" Altınoluk dergisinde yapılan röportajı sizler için alıntılıyoruz.

Diyanet'in Dini Yapılardan Beklediği 5 İlke

Diyanet İşleri Başkanlığının, dini yapılarla üç konu başlığı altında yaptığı görüşmelerde, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında benzer hataların tekrarlanmaması amacıyla belirlenen 5 ilke olumlu karşılandı.

Türkiye'den Etkilenen Afrikalı Genç İslam'ı Seçti

Müslüman olan Güney Afrikalı Matsoso, "Türkiye'de İslamiyet'i tanıdım ve ülkeme döndüğümde buradaki Türk arkadaşlarımın desteğiyle Müslüman oldum." dedi.

Din Şurası Olağanüstü Toplanıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın düzenlediği Din Şurası, 3-4 Ağustos tarihlerinde olağanüstü toplanacak.

Her An Diri Ol Kulluğu Yaşa

Namazdan çıkıp istikameti kaybetmek... Başka başka kıblelerle savrulmak... Gündüz orucu tutup geceyi günaha bulamak... Zekatı verip, mala haram bulaştırmak. Arafatı yaşayıp, dönerken yürekleri kirletmek... Olur mu? Oluyorsa, olursa, bizler, tüm o ibadetleri bedenimizle icra edip, ruhumuzla – kalbimizle onlara iştirak edemediğimiz için, ibadetlerin içi boşaldığı için oluyordur, olur.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.