türk halkı

15 Temmuz Destanı

15 Temmuz’da ülkemiz üzerinde türlü hesaplar yapanların, Türkiye’yi dize getirip mahkûm etmek isteyenlerin niyetleri kursaklarında kalmış; uzun süreli, sinsi ve hâince yatırımları boşa çıkmıştır.

Bangladeşli Yetim Çocukların Din Eğitimi Türkiye'den

Bangladeş'in Barguna ve Cox's Bazar kentlerinde medresede eğitim gören yetimlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 10 bin çocuk, Türk halkının da desteğiyle Kur'an-ı Kerim dersleri alıyor.

Ümidini Kaybetme!

Şikâyet etmeden, başa kakmadan ve gönüllü olarak yapılan iyilikler, ind-i ilâhîde de karşılıksız kalmayacaktır.

Balkan Ülkelerini İslam Dünyasından Uzak Tuttular

Bosna Hersek Uleması Kavazoviç, Uluslararası İslam Bilgeleri Zirvesi'ne yaptığı konuşmada "Balkan ülkeri olan bizleri Osmanlı İmparatorluğu'ndan ayrıldıktan sonra İslam dünyasından uzak tutmaya çalıştılar, bazen de bunu başardılar." dedi.

Darbeye Kör Batı Basını ve Arap Dünyasının Tutumu

Türkiye'de 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişimine kör kalan ve darbecileri destekleyen Batılıların ve onlarla benzer görüntü veren Arap dünyasının tutumu bizleri şaşırtmadı desek yeridir.

Batı Medyasından İki Yüzlü Darbe Yorumları

Batı medyası, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) kanlı darbe girişimiyle Türkiye'nin milli iradesini tehdit etmesini görmezden gelirken, darbeyi önemsizleştirmeye çalışıyor.

'bu Zafer Tüm Müslümanların Zaferidir'

Pakistan Cemaat-i İslami Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu Abdulgaffar Aziz, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasına ilişkin, "Bu zafer tüm Müslümanların ve barıştan yana olanların zaferidir " dedi.

'türkiye'ye Yük Olmak Yerine Katkı Sağlamak İstiyoruz'

Suriye'de yüzbaşı rütbesi ile uçak mühendisliği yapan, ülkesindeki savaş nedeniyle geldiği Konya'da inşaatlarda çalışan Ahmet Eyüp, "Türkiye'de yaşayan biz Suriyeliler, Türk halkına yük olmak yerine kendi tecrübe ve imkanlarımızla katkı sağlamak istiyoruz." dedi.

Avrupa’nın En Nazik ve Kibar Milleti

Osmanlıların edep, nezâket ve terbiye husûsunda kaydettikleri seviye, hiçbir milletle kàbil-i kıyas değildir.

'siyasal İslam'a Ortadoğu'da Yer Yok!

Aralarında normalde bir araya gelmeyecek olanlarınında bulunduğu söz konusu uluslararası çevreyi Türkiye ve onun hükümetine karşı bir şeytanlaştırma operasyonda bir araya getiren gerekçeler ne? Onları bu ortak paydada birleştiren ne? Onları Ortadoğu'da bir araya getiren ne?..

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.