türk hacılar

Hacılar Medine’de

Hac farizasını yapmak için ilk olarak Mekke’ye gelen hacılar, burada görevlerini tamamlamanın ardından Medine-i Münevvere’ye geçmeye başladı.

İlk Hac Kafilesi Yola Çıktı

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın organizasyonuyla kutsal topraklara gidecek hacı adayları, Sabiha Gökçen Havalimanı Dış Hatlar Gidiş Terminali'nde dualar ve gözyaşlarıyla uğurlandı.

Kutsal Topraklarda Sınırsız Hizmet

Diyanet İşleri Başkanlığı, kutsal topraklarda kurduğu hastane, yemek üretim tesisi ve ekmek fabrikasıyla hacı adaylarına hizmet veriyor.

İlk Hacı Kafilesi Yola Çıkıyor

Bu yıl ilk hacı kafilesi perşembe günü yola çıkacak. İlk kafile için özel tören düzenlenecek. 

Mescid-i Nebevi'de İkram Bereketi

Hacılar kutsal topraklarda Peygamber Efendimizi ziyaretlerini sürdürüyor. Mekke-i Mükerreme’de hac farizasını yerine getiren Hicri 1437 yılının hacıları, Medine’de Peygamber Efendimizin kabrini ve mescidini de ziyaret ediyorlar.

63 Bin Hacı Adayı Mekke'de

Hac farizasını yerine getirmek için kutsal topraklara giden hacı adayları, yaklaşan Arafat öncesi Kabe’de daha fazla vakit geçiriyor.

15 Temmuz Kahramanları Kabe'de

Kabe'yi Muazzama'ya akın eden yüzbinler, Müslümanların huzur ve selameti için Allah'a yakardı. Türk hacı adayları dualarında 15 Temmuz darbe girişiminde şehit ve gazi olanları eksik etmedi.

Hac Organizasyonunda Bir İlk

Diyanet İşleri Başkanlığı 2015 yılı hac organizasyonunda bir ilke imza atarak 120 yatak kapasiteli günlük 2 bin hastanın ayakta tedavi edilebileceği yeni Mekke Hastanesini hizmete açtı.

Dönüşü Zor Yolculuk

İslam’ın beş şartından hac farizasını yerine getiren Türk hacıların, dönüş yolculuğu başladı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.