terör

"islami Terör" Diyeceklerdi Olmadı!

Almanya'da Müslüman kanaat önderleri, Münster kentinde Cumartesi günü aracını kalabalığın üzerine sürerek 2 kişiyi ödüren saldırganın psikolojik sorunlarını öne çıkaran ve olayı terör saldırısı olarak nitelendirmeyen Alman medyası ve siyasetçilerini çifte standart uygulamakla eleştirdi.

Kudüs Ümmetin Vahdetine Vesile Olacak mı?

Beytullah Demircioğlu Altınoluk Dergisi'nde "Dünya Gündemi" köşesinde geçen ayın öne çıkan hadiselerini analiz ediyor.

Kimlere Şehit Denilebilir?

Hadis-i şeriflerde yer aldığı itibariyle; kimlere şehit denilebilir?

Altı Torununa Bakan Ninenin Evi Yenilendi

Şırnak'ın Silopi ilçesinde zor şartlarda 6 torunuyla hayat mücadelesi veren 91 yaşındaki Lale Atalay'a hayırseverler yardım eli uzattı.

Yavru Kediyi Beslerken Şehit Oldu

Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki terör saldırısında şehit düşen 11 yaşındaki Ahmet Oktay Günak'ın lojmandaki yavru kediyi beslemek isterken evden çıktığı sırada bina koridorunda hayatını kaybettiği ortaya çıktı.

2016’da Dünyada Neler Oldu?

2016’yı geride bıraktık. Hem iç hem dış politikada yaşananlar şöyle bir hatırlandığında gerçekten her anlamda çok zor bir yılı geride bıraktığımıza herkes hak verecektir.

Suriye'de Ateşkes İhlal Edildi Çocuklar Öldü

Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı teröristler, ülkenin farklı bölgelerinde ateşkes ihlalini sürdürüyor. Rejimin Halep'teki saldırısında 2 çocuk yaşamını yitirdi.

En Büyük Terör Terörün İslam'la Örtüştürülmesidir

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Terörün ve şiddetin en büyük mağduru İslam'ın kendisidir. En büyük terör, terörün kendisi değil, terörün İslam ile özdeşleştirilmesidir." dedi.

Gazi Askerin İmrenilecek Tevekkülü

Van'ın Gürpınar ilçesinde terhisine 4,5 ay kala mayın patlaması sonucu yüzünden yaralanan ve görme yetisini kaybeden 27 yaşındaki Niğdeli gazi Ramazan Güneş, 6 yıldır gülen yüzüyle etrafına neşe saçıyor.

Mü'minlerin Sakınması Gereken En Önemli Tehlike

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan cuma hutbesinde, "Şiddet ve terörle kalplerimize korku salınmaya çalışılıyor. Bu zorluk zamanlarında biz müminlerin sakınması gereken en büyük tehlike ise ümidin kaybedilmesidir." ifadelerine yer verildi.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.