teravih namazı

Teravih Namazı Nasıl Kılınır?

Teravih namazı nasıl kılınır? Teravih namazı kaç rekattır? Terâvih namazının erkekler ve kadınlar için nasıl kılındığını yazılı, resimli ve videolu anlatım olarak aşağıda bulabilirsiniz.

Teravih Nedir? Teravih Namazı İle İlgili Hadisler

Teravih nedir? Teravih namazının hükmü nedir? Peygamberimiz (s.a.v.) teravih namazı kılmış mıdır? Teravih namazı ne zaman cemaatle kılınmaya başlandı? Teravih namazı ile ilgili hadisler.

Teravih Namazının Hükmü Nedir?

Teravih ne demektir? Teravih namazının hükmü ve mahiyeti nedir?

Teravih Namazı ile İlgili Hadisler

Teravih namazı ile ilgili hadisi şerifler...

Teravih Namazı Kılarken Nelere Dikkat Edilmeli?

Yard. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “Teravih namazı kılarken nelere dikkat etmeliyiz?” sorusunu cevaplıyor.

Misafiri Memnun Bırak

“Savm” kökünden gelen “oruç” fiili; kişinin kendini tutması, frenlemesi ve alıkoyması mânâlarına gelir. Bir diğer anlamıyla oruç; elimize, ayağımıza, dilimize, gözümüze, kulağımıza, kalbimize ve bedenimizin her âzâsına sınır koymak, onları çerçeve içine almak, muhafaza etmektir.

Teravih Namazı Kılmanın Fazileti

Ramazan gecelerini sevabını Allah Teâlâ'nın vereceğine inanarak ve Allah rızâsı için terâvih kılarak değerlendirmek, geçmiş günahların bağışlanması gibi çok büyük bir bahtiyarlığa vesile olmaktadır. Bu büyük bir müjdedir.

Teravih Namazıyla İlgili Merak Edilenler

Teravih namazıyla ilgili merak edilen sorular ve cevapları...

Teravih Namazı Kaç Rekattır?

Teravih namazı kaç rekattır? Peygamber Efendimiz teravih namazı kılmış mıdır? Teravih namazını cemaatle kılma, Hz. Ömer zamanında nasıl başladı? Teravih namazıyla ilgili merak edilen soruların cevaplarını haberimizden okuyabilirsiniz.

Rahmet İklimi Ramazan'ın İlk Teravih Namazı Kılındı

Vatandaşlar Ramazan'ın ilk teravih namazını kılmak için camilere akın etti. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Eyüp Sultan Camisi'nde yatsı ve teravih namazlarını kıldırdı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.