tekerlekli sandalye

Zulüm İle Abad Olanın Akıbeti

Fadi Ebu Salah ismini duymuşsunuzdur… Duymayanlar için tekrar edelim, Gazze sınırındaki 14 Mayıs’ta düzenlenen gösterilerde İsrail askerleri tarafından şehit edilen 62 Filistinliden biri… İsrail’in 2008 yılında Gazze’ye düzenlediği saldırıda insansız hava araçları tarafından atılan füze ile iki ayağını kaybeden ve o zamandan beri hayatını tekerlekli sandalye ile sürdüren, yiğit bir mücahid…

Engelliler İçin 2,5 Ton Mavi Kapak Topladılar

Ahi Evran Üniversitesi öğrencileri, engellilere tekerlekli sandalye yardımında bulunmak ve çevre temizliği bilinci oluşturmak amacıyla başlattıkları kampanyada 2,5 ton plastik kapak biriktirdi.

Tekerlekli Sandalyede Rızkını Arıyor

Adana’da, iki yaşındayken geçirdiği çocuk felci nedeniyle iki bacağını kaybeden Emrullah Maksom (57), 20 yıldır tekerlekli sandalyede güvercin yemi satarak geçimini sağlıyor.

Yardımda Engel Tanımayın

Geçirdiği trafik kazası nedeniyle 8 yıldır tekerlekli sandalyeyle yaşamına devam eden Reşit Alkan, pazarcılık yaparak hem eşinin hem de yaşamını yitiren ağabeyinin iki kızının geçimini sağlıyor.

Gönüllü Gençler Felçli Kadının Işığı Oldu

Erzincan'da bir evin bodrum katında yalnız yaşayan felçli Seyhat Cankut, bir grup gönüllü gencin destekleriyle evine yapılan engelli asansörü sayesinde evden çıkma imkanına kavuştu.

Engelli Kardeşlerin Herkese Örnek Beraberliği

Sivas'ta, akraba evliliği nedeniyle bedensel engelli olarak dünyaya gelen biri koltuk değneğine, diğerleri tekerlekli sandalyeye mahkum hayat süren 3 kardeş, birbirlerine destek oluyor.

Engelliler İçin Akıllı Akülü Sandalye Geliştirdi

Bilgisayar Mühendisi Mustafa Onur Aydın, MS hastası teyzesinden etkilenerek hazırladığı ve TÜBİTAK'tan destek alarak geliştirdiği projeyle ses ve kafa hareketleriyle kontrol edilebilen akülü tekerlekli sandalye yaptı.

Ankaralı Berberden Engeliler İçin Anlamlı Kampanya

Engelliler Haftası boyunca topladığı kapaklarla engelli vatandaşlara tekerlekli sandalye almayı hedefleyen Ankaralı berber Buyruk, 100 mavi kapak getiren vatandaşları ücretsiz tıraş ediyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.