Suriyeliler 'avrupa Umuduyla' Yürüyorlar

Büyük istanbul Otogarı'ndan ayrılan yaklaşık 500 kişilik sığınmacı grubu, Avrupa'ya gitmek için Edirne yönünde yürüyor.

Sosyal medyada 6 gün önce yayılan "Almanya'nın çok sayıda sığınmacı alacağı" söylentisi üzerine, Edirne üzerinden Avrupa'ya gitmek için İstanbul'a gelerek Büyük İstanbul Otogarı'nda bekleyen sığınmacıların bir bölümü buradan ayrıldı.

Avrupa'ya gitmek için Büyük istanbul Otogarı'ndan Edirne yönünde yürüyüşe başlayan sığınmacı grubu, TEM Otoyolu Mahmutbey Gişeleri'ni geçti.

Aralarında kadın ve çocukların, tekerlekli sandalyedeki özürlü sığınmacıların da bulunduğu yaklaşık 200 kişilik grup, başka sığınmacıların da katılımıyla daha da kalabalıklaşarak TEM Otoyolu Mahmutbey Gişeler mevkisine ulaştı.

Sığınmacılar, Mahmutbey Gişeleri'ni geçtikten yaklaşık 5 kilometre sonra durdu.

Altınşehir mevkisindeki yeşil alana yaydıkları battaniyeler ve kilimler üzerinde bir süre dinlendi. Hayırsever iki vatandaşın çorba dağıttığı sığınmacılar, daha sonra yeniden Edirne'ye doğru yola çıktı.

POLİS MÜDAHALE ETTİ

Edirne'ye yürüyerek gitmeye çalışan yaklaşık 500 sığınmacının yolu, güvenlik güçlerince Esenyurt sapağında kesildi.

Çevik kuvvet ekipleri, ilerleyişini kalkanlarla çevirerek engellediği sığınmacıları dağılmaları yönünde uyardı. Sığınmacıların büyük bir bölümü bölgeden ayrıldı, çoğunluğu erkeklerden oluşan 150 kişi ise bekleyişini sürdürdü.

Polis, Arapça yaptığı uyarılara karşın da beklemeye devam eden sığınmacıları kalkanlarla dağıttı.

Yaklaşık 30 kişilik bir grup ise slogan atarak durumu protesto etti. Grubu provake ettiği iddia edilen bir kişi gözaltına alındı.

Müdahale edilen gruptan bazıları, patika ve yan yolları kullanarak bölgeden uzaklaştı, yaklaşık 30 kişinin de otobüslere bindirilerek bölgeden ayrılması sağlandı.

Bu arada, müdahale öncesinde Edirne istikametine giden bir vatandaşın bazı sığınmacıları kente götürmek üzere aracına aldığı görüldü.

AVRUPA UMUDU

Sosyal medyada bir hafta önce yayılan "Almanya'nın çok sayıda sığınmacı alacağı" söylentisi üzerine çeşitli illerden sığınmacılar, Edirne üzerinden Avrupa'ya gitmek için İstanbul'a gelmişti.

Sığınmacılardan bir bölümü yürüyerek Edirne'ye ulaşmış, diğer bölümü de kente araçlarla gitmek için Büyük İstanbul Otogarı'na gelmiş ve burada 6 gün beklemişti.

Bu süre boyunca sığınmacıların ihtiyaçları da karşılanmıştı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.