Suriyeli Çocukların Mutluluğu İçin Buluştular

Çeşitli ülkelerden yönetmen, futbolcu, ressam, fotoğrafçı, gazeteci, doktor, gezgin, iş adamı ve öğretmenler, Uluslararası Yardımlaşma ve Kalkınma Derneği öncülüğünde Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde Suriyeli çocuklarla bir araya geldi.

Farklı ülkelerden Hatay'ın Reyhanlı ilçesine gelen yönetmen, futbolcu, ressam, fotoğrafçı, gazeteci, doktor, gezgin, iş adamı ve öğretmenler, Suriyeli çocuklarla buluştu.

Uluslararası Yardımlaşma ve Kalkınma Derneğinin "Onlara Katılalım Projesi" kapsamında, İspanya, Fas, ABD, İngiltere, Mısır, Lübnan, Ürdün, Cezayir, Kuveyt, Katar ve Filistin'in de aralarında bulunduğu ülkelerdeki çeşitli meslek gruplarından 28 kişi, Alakuzu Mahallesi'nde yaşayan Suriyeli aileleri ziyaret etti.

Evleri tek tek gezen gruptaki sağlıkçılar, Suriyeli çocuklara sağlık taraması yaptı. Grup, resim yapma, duvar boyama, futbol müsabakası ve yöresel oyunlarla, aralarında yetimlerin de bulunduğu çocuklara moral verdi.

Derneğin Başkan Yardımcısı Necip Fazıl Aksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriyeli aileler ve çocukların yanında olmaya çalıştıklarını söyledi.

Farklı ülkelerden insanları bir araya getirerek Suriyeli ailelerin sıkıntısına daha fazla dikkati çekmek istediklerini belirten Aksoy, "Reyhanlı'daki Suriyeli çocuklar için 4 gün süren etkinlikler yaptık. Yanımızda çeşitli ülkelerden yönetmen, futbolcu, ressam, fotoğrafçı, gazeteci, doktor, gezgin, iş adamı ve öğretmenler bulunuyor." dedi.

Aksoy, çocukların gönüllerince vakit geçirmesini sağladıklarını, gelecek günlerde daha geniş kapsamlı etkinlikler yapacaklarını kaydetti.

Katarlı mili futbolcu Adel Lamy ise maç yaptığı çocukların da kendisinin de bu etkinlikten büyük keyif aldığını ifade etti.

Suriyeli çocukların daha çok hatırlanması gerektiğini dile getiren Lamy, "Onların yüzünde biraz olsun tebessüm bırakmak adına buradayım. Suriye'deki savaş en çok çocukları etkiledi ve mağdur bıraktı. Hem onlara moral vermek hem de çocukların yaşadıkları sıkıntıları yerinde görmek için buraya geldim." diye konuştu.

Sağlık taraması yapan Faslı doktor Ayman Boubouh ise Suriyeli çocukların oldukça kötü günler yaşadığını belirtti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.