Suriyeli Bulduğu Altınları Polise Teslim Etti

Adıyaman’da, geçimini hurda toplayarak sağlayan ve akli dengesi yerinde olmadığı öğrenilen Suriyeli Zekeriya Tutüncü, çöpte bulduğu 30 bin lira değerindeki altınları polislere teslim etti.

Suriye’deki savaştan ailesiyle birlikte kaçarak Adıyaman’a yerleşen ve akli dengesi yerinde olmadığı öğrenilen Suriyeli Zekeriya Tutüncü, hurda topladığı bir çöp konteynerinde poşet içerisinde yaklaşık 25-30 bin TL değerinde altın buldu. Bulduğu altınları eve getiren Suriyeli Tutüncü, durumu kayınbiraderi Yahya El Recco’ya anlattı. Durum üzerine eniştesinin bulduğu altınları alan Yahya El Recco, Kab Cami İmamı Fethi Erdil’in yanına giderek altınların sahibinin bulunması için ne yapılması gerektiğini sordu. Cami İmamı Fethi Erdil ve Suriyeli Yahya El Recco, altınları alarak Altınşehir Şehit Ahmet Yıldırım Polis Merkezi’ne gitti. Cami İmamı Fethi Erdil ve Yahya El Recco burada bulunan Altınşehir Şehit Ahmet Yıldırım Polis Merkezi Amiri Hasan Yücesoy’a konuyu anlatarak altınları sahibine teslim etmek istediklerini söyledi.

Ekmeğini çöpten hurda toplayarak sağlayan Suriyeli ailenin buldukları altınları teslim alan Polis Merkezi Amiri Hasan Yücesoy, Cami İmamı Fethi Erdil ve Suriyeli Yahya El Recco’ya teşekkür ederek örnek bir davranış sergilediklerini vurguladı.

“İNŞALLAH ALTINLARIN SAHİBİ BULUNUR”

Suriyeli Zekeriya Tutüncü ve Yahya El Recco’nun oldukça anlamlı bir davranış sergilediğini dile getiren Erdil, “Suriyeli kardeşimiz çöpten bir miktar altın bulduğunu söyledi. Biz de en yakın karakola gidip bu altınları teslim ettik. İnşallah sahibi bulunur. Suriyeli kardeşlerimizin haramda gözü yoktur. Tabi ki her yerin iyisi de vardır, kötüsü de vardır, ancak Suriyeli kardeşlerimizin birçoğu iyidir” dedi.

Maddi durumlarının kötü olmasına rağmen helal lokma peşinde olduklarını söyleyen Suriyeli Yahya El Recco, “Bulan adam benim eniştem akli dengesi pek yerinde olmadığı için altınları ben getirdim. Altınları bir yerde buldu Adıyaman’da. Kab Cami İmamı Fethi Erdil’e istişare ettim ve onunla beraber en yakın karakola getirdik altınları. İnşallah altınların sahibi bulunur. 25-30 bin TL değerinde bulunan altınlar. Bizim aklımıza hiç almak saklamak gelmedi, çünkü günah. Bizler helalli arıyoruz. O benim eniştem çöplerden hurda topluyor helal ekmek kazansın diye” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.