Suriyeli Aile Kamyon Kasasında Yaşıyor

Suriye'de 5 yılı aşkın süredir devam eden iç savaş yüzünden, geride 7 çocuklarını bırakarak 16 yaşındaki en küçük çocuklarıyla Türkiye'ye sığınan Ahmed çifti, maddi imkansızlıklar yüzünden Gaziantep'te terk edilmiş vaziyetteki bir kamyon kasasında yaşam mücadelesi veriyor.

Vatandaşların yardımıyla edindikleri çok az sayıdaki eşyayla kamyon kasasını kendilerine yuva yapan Ahmed çifti, kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.

Savaşta sakatlanan baba Muhammed çalışamadığı için evlerinin geçimini üstlenen 16 yaşındaki oğulları Muhammed'in de geçirdiği trafik kazasında ayağı kırıldı. Bu yüzden hayatları daha da zorlaşan Ahmed ailesi, bir yandan çocuklarına duydukları özlemle diğer yandan da zor şartlarla mücadele ediyor.

Anne Emine Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, maddi imkanları olmadığı için ev tutamadıklarını ve terk edilmiş vaziyette buldukları kamyon kasasında yaşamlarını sürdürmeye çalıştıklarını söyledi.

Eşinin savaşta sakat kaldığını anlatan Ahmed, geçimlerini 2 hafta önceye kadar oğulları Muhammed'in sağladığını, ancak onun da 2 hafta önce trafik kazasında ayağının kırıldığını ve yürüyemediğini kaydetti.

Ahmed, "Oğlumun kazada sol bacağı kırıldı. Oturduğu yerden hareket edemiyor. Kazadan önce çalışıyordu. Onun aldığı parayla geçiniyorduk. Şimdi ne yapacağımızı bilmiyoruz. Uzanacak yardım elini bekliyoruz. Ben hem eşimin hem de oğlumun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorum. Onları bir an bile yalnız bırakamıyorum. Yine de Allah'a şükürler olsun." diye konuştu.

Yaşadıklarının Allah'ın takdiri olduğunu, ellerinden bir şey gelmediğini belirten Ahmed,"Benim içim neye yansın? Hasta olan eşim ve oğluma mı, yoksa 3 yıldır göremediğim, hasret kaldığım çocuklarıma mı? Bu savaş, gurbet bizleri ayırdı. Orada kalan çocuklarımın hepsi de büyüktü. Evlenmişlerdi. Onları çok özlüyorum. Acaba bir gün Allah çocuklarımı görmeyi nasip edecek mi? Ölmeden onları görmek istiyorum. Sonumuz ne olacak bilmiyorum? Allah bir selamet verse de vatanımıza dönsek. Orada çadırda yaşamaya bile razıyım. Suriye ne zaman düzelecek bilmiyoruz."diye konuştu.

SAVAŞTAN ÖNCEKİ HAYATINI İSTİYOR

Baba Muhammed Ahmed de Suriye'de iyi kötü bir yaşamları olduğunu, ancak savaş başladıktan sonra ülkelerinin yaşanamaz bir yer haline geldiğini ifade etti.

Atılan bir bombanın bacağına isabet etmesi sonucu koltuk değneklerine mahkum kaldığını anlatan Ahmed, ardından oğlu ve karısıyla Türkiye'ye sığındıklarını kaydetti.

Bacağındaki ağrının dayanılmaz olduğunu ve bazen ilaçların bile fayda sağlamadığını aktaran Ahmet, "Ağrılarım için iyi bir tedaviye ihtiyacım var. Eşim benim için elinden geleni yapıyor ama o da rahatsız. Çocuklarımı ve vatanımı özledim. Ne yapacağımızı, bu yaşananların ne zaman sona ereceğini bilmiyorum. Ülkeme, savaştan önceki yaşamıma dönmeyi çok istiyorum." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.