Suriye'de Yüz Binler Rejimin İşkence Yuvalarında

Suriye'de sadece 128 bininin kimliği tespit edilebilen en az 500 bin kişi, Beşşar Esed rejiminin işkence yuvalarında alıkonuluyor.

Suriye İnsan Hakları Ağı'nın (SNHR) Alıkonulanlar Dosyası Sorumlusu Nur Hatib, 26 Haziran İşkence Mağdurlarıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Beşşar Esed rejimi güçlerinin 9 ay boyunca alıkoyduğu ve cezaevinde işkence gören Hatib, özgürlüğüne kavuştuktan sonra SNHR'de çalışmaya başladığını söyledi.

Hatib, "SNHR'nin belli bir merkezi yok. Suriyeli mültecilerin olduğu her yerdeyiz. Türkiye, Ürdün, Lübnan ve İngiltere'de yaşayan çalışanlarımız var." dedi.

Ağın bünyesinde alıkonulanlar dosyası altında, mağdurlara bulundukları ülkelerde ulaşmaya çalıştıklarını belirten Hatib, "Ya bizzat ya da internet, telefon üzerinden ulaşıyoruz. Yaşadıklarını belgeliyoruz. Alıkonulan kişi bizim için sadece bir kurban değil. Ayrıca bilgi kaynağıdır." diye konuştu.

Hatib, şöyle devam etti:

"(Alıkonulanların) Sayelerinde işkence yapanların da diğer tutukluların da isimlerini tespit ediyoruz. Ailelerine, mağdurların akıbetlerini bildiriyoruz. Diğer insan hakları örgütleri ile iş birliklerimiz mevcut. Tüm imkanları seferber ederek hak ihlallerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz."

GERÇEK RAKAMLAR TESPİT EDİLEBİLENDEN ÇOK FAZLA

"SNHR olarak 128 bin kişinin halihazırda alıkonulduğunu tespit edebildik. Elbette gerçek rakam bundan fazladır." diyen Hatib, şunları kaydetti:

"Bu kişilerin isimleri, alıkonulma tarihleri ve diğer bilgileri bizde kayıtlı. Bunlar içerisinde 82 bin kişi zorla kaybetme mağdurudur. Yani alıkonulduktan sonra akıbetleri hakkında bilgi yoktur. Toplam 7 bin 721 kadın tutuklu olduğunu tespit edebildik. Bunların bir kısmı güvenlik birimlerinde bir kısmı da cezaevlerinde."

KADINLAR EN BÜYÜK MAĞDUR

Serbest kaldıktan sonra en büyük mağduriyeti kadınların yaşadığını vurgulayan Hatib, "Bazılarının gözünde bir kadının tutuklanması ayıp ve utanç vericidir. Kadınları dışlıyorlar. Bazı erkekler, eşlerinden boşanıyor. Biz bu kadınların kucaklanmaları, psikolojik destek almaları için uğraşıyoruz." şeklinde konuştu.

Hatib, alıkonulanlar dosyasından Birleşmiş Milletler'in sorumlu olduğunu vurgulayarak, Beşşar Esed rejimine baskı yapılması gerektiğinin altını çizdi.

SNHR, Haziran 2011'den bu yana Suriye'deki insan hakları ihlallerini belgeliyor. Saldırılar, çatışmalar, hayatını kaybedenler, kullanılan silahlar, alıkonulmalar, işkence ve zorla kaybetmeler ile ilgili günlük, aylık ve yıllık raporlar hazırlıyor. Verilerini birincil kaynaklardan elde eden uluslararası kuruluş, bu nedenle en güvenilir kaynak olarak niteleniyor.

REJİMİN İŞKENCE YUVALARI

Askeri muhalif kaynaklar, rejimin cezaevleri ve güvenlik birimlerinde en az 500 bin kişinin alıkonulduğunu ifade ediyor.

Rejimin en bilinen işkence yuvaları ise şöyle:

"Halep Merkez Cezaevi, Şam Merkez Cezaevi, Adra Kadın Merkezi Cezaevi, Mezze Askeri Cezaevi, Tedmur Cezaevi, Saydnaya Askeri Cezaevi, 235 Filistin Şubesi ve ülke genelindeki diğer 17 adet sorgu merkezi."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.