Suriye'de Çocuklar Ölüyor

BM Genel Sekreter Yardımcısı ve Bölgesel İnsani Yardım Koordinatörü Moumtzis, Suriye'deki çocuk ölümlerine tepki göstererek, "Psikolojik travma, hayatlarının geri kalan kısmında onlarla birlikte kalacak." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı ve Bölgesel İnsani Yardım Koordinatörü Panos Moumtzis, BM Cenevre Ofisi'nde devam eden İnsan Hakları Konseyinin 37. Oturumu'nda yaptığı konuşmada, Suriye'de 13 milyon 100 bin kişinin "hayat kurtarıcı acil insani yardıma" muhtaç olduğunu ve 5 yaş altı 663 bin çocuğun da akut yetersiz beslenme sorunu yaşadığını ifade etti.

Suriye'de 7 yılı geride bırakan iç savaş nedeniyle sayısız çocuğun hayatını kaybettiğini anlatan Moumtzis, Suriye'de başta İdlib, Halep ve Deyrizor olmak üzere geçen yıl 910 çocuğun öldürüldüğünü, 361 çocuğun da yaralandığını bildirdi.

Moumtzis, bu ölümlerin çoğunun İdlib, Halep ve Deyrizor'da meydana geldiğini, bu rakamların Suriye'de sadece buz dağının görünen kısmı olduğunu vurguladı.

Doğu Guta'daki çocukların gelişi güzel hedef alındığını ve görülmemiş şiddete maruz kaldığına dikkati çeken Moumtzis, şöyle konuştu:

"Hava saldırıları, varil bombaları, topçu bombardımanı ve açlık her gün karşılaşılan bir gerçek haline geldi. Çocuklar, 5 yıldır kuşatma altında yaşadıktan sonra bir sonraki gün yaşayıp yaşamayacaklarını bilemeden aileleriyle birlikte aşırı kalabalıklar halinde evlerin bodrum katlarında kalıyorlar. Psikolojik travma, hayatlarının geri kalan kısmında onlarla birlikte kalacak."

BM'NİN YARDIM OPERASYONLARI ÇÖKTÜ

Moumtzis, Suriye rejiminin gerekli izinleri vermediği için kuşatma altındaki Doğu Guta ve ulaşılması zor bölgelerdeki sivillere yönelik BM'nin insani yardım operasyonlarının neredeyse tamamen başarısızlığa uğradığını dile getirdi. BM'nin Suriye'de aldığı "insani ateşkes" kararına acilen uyulması çağrısında bulunan Moumtzis, bunun gerçekleşmemesi durumunda bombardımanlarda ölen sivillerin çok daha fazlasının açlık ve hastalıklardan dolayı yaşamını yitireceği uyarısında bulundu.

Öte yandan Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) sözcülerinden Marixie Mercado, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında, Suriye'de geçen yıl en az 961 çocuğun silah altına alındığını ve çatışmalarda kullanıldığını belirtti.

Mercado, "Bunlar sadece tespit edilen rakamlar. Gerçek rakamlar kesinlikle bunların çok üstünde." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.