Suriye'de Ateşkes İhlal Edildi Çocuklar Öldü

Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı teröristler, ülkenin farklı bölgelerinde ateşkes ihlalini sürdürüyor. Rejimin Halep'teki saldırısında 2 çocuk yaşamını yitirdi.

Suriye'de Beşşar Esed ordusu ve rejim yanlısı yabancı terörist gruplar, Rusya ve Türkiye'nin garantörlüğünde varılan ateşkes mutabakatını ihlal ederek muhaliflerin kontrolündeki bölgelere saldırıyor.

Cephe hatlarındaki kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Esed rejimi ordusu ve İran destekli gruplar, dün akşam saatlerinden beri ülkenin birçok farklı bölgesinde muhaliflere havadan ve karadan ağır silahlarla saldırıyor.

Rejim güçleri, çok namlulu roketatar, toplar ve havan toplarıyla şu bölgelere saldırılar düzenledi:

-Halep ilinin Etarib ilçesi ve Han Asel beldesi.

-Hama ilinin Halfaya beldesine bağlı el-Kebir köyü.

-Humus ilinin Vaer semti ve Hola bölgesi.

-İdlib ilinin Cisr eş-Şuğur ilçesi, Badama ve el-Naciye beldeleri.

-Şam'ın Duma ilçesi ve Herzeme beldesi.

-Dera ili geneli.

Ayrıca, Halep'in güney kırsalındaki Benan Al Hass, Al Mintar ve Kefer Kar beldeleri, batı kırsalındaki Etarib ilçesi ile Lazkiye ilinin Cebel Ekrad bölgesine savaş uçaklarının saldırdığı görüldü.

İKİ ÇOCUK HAYATINI KAYBETTİ

Halep'in batısında muhaliflerin kontrolünde bulunan Kafr Dail beldesini vuran rejim güçleri, 2 çocuğun hayatını kaybetmesine neden oldu.

Bu arada muhalifler rejimin ihlallerine karşılık, İdlib'in rejim kontrolündeki Keferya ve Fua beldeleri ile Halep'in batısında rejimin elinde bulunan topçu okulunu füzelerle hedef aldı.

Doğu Guta'nın Cobar semtinde de taraflar arasındaki çatışmalar sürüyor.

Diğer taraftan, Şam'ın batı kırsalındaki Barada Vadisi'de bulunan AA muhabirleri, bölgenin dün gece 2 varil bombası ve 4 hava saldırısıyla hedef alındığı, gece duran saldırıların bir saat önce yeniden başladığını bildirdi.

Suriye'de çatışan taraflar arasındaki ateşkes mutabakatı, önceki gece yerel saatle 00.00'da (TSİ 01.00) yürürlüğe girmişti.

Garantörlüğünü Türkiye ve Rusya'nın yaptığı ateşkesin rejim güçleri tarafından yoğun şekilde ihlal edilmesi, Kazakistan'ın başkenti Astana'da siyasi müzakerelere başlanması hedefini zora sokuyor.

Türkiye, anlaşma gereği, Rusya'dan garantörü olduğu rejim güçlerinin ihlallerini sonlandırması için çabalarını artırmasını bekliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.