Sultan Iı. Abdülhamit'in Siyasi Kuvveti

Filistin’in ilk mazlûmu Abdülhamît Han’dır. Çünkü tahtından indirilişi, onun Filistin me­se­lesinde yahûdî Teodor Hertzel’e mukâvemeti sebebiyle gerçekleşmiştir.

Vefâtı ile bütün İslâm âlemi âdeta yetim kalmıştır. Çünkü gerçek mânâsıyla hilâfeti ayakta tutan o idi. Kendisinden sonra -askerî gâileler sebebiyle- bir daha bu dirâyeti göstermek mümkün olmamıştır. Gerçekten Sultan Abdülhamît, 1900 yılında Çin’de milliyetçi bir grup tarafından Alman büyükelçisi Kettler katledilip büyük bir batı aleyhtarı hareket başlayınca, “Boxer İsyânı” denilen bu hâdise dolayısıyla Wilhem’in kendisinden yardım istemesini bahâne ederek oraya bir “na­si­hat heyeti” göndermiş ve Pekin’de uzun müddet faâliyet gösterecek olan “Hamidiye Üniversitesi” adıyla bir dînî tedris müessesesi kurmuştur.

İSLAMCI SİYASETİN KUVVETİ 

Tarihimizde “Ertuğrul Fâciası” diye de bilindiği üzere, Japonya’ya bir ilmî heyet gönderip İslâm’ı oralara kadar yaymak ve hilâfet nü­fû­zunu âlem-şümûl bir duruma getirmek yolunda yürümüştür. Sultan Ab­dül­hamît’in bu İslâmcı siyâsetinin şümûl ve kuvvetini anlayabilmek için, İstanbul’dan Medîne-i Münevvere’ye kadar döşetmiş olduğu demiryolu hattının, devlet kesesinden bir kuruş çıkmadan sırf dün­ya müslümanlarının yardımlarıyla gerçekleşmiş bulunduğunu hatırlamak kâfîdir.

Sultan Abdülhamît, son derece ileri görüşlü bir kimseydi. Ameri­ka’da horlanan siyâhîlerin mâruz kaldıkları zulümlerden istifâde ile onları İslâm’a çekmek maksadıyla oraya tebliğciler gönderdiği ve bugünkü «siyâhî müslüman» varlığının teşekkülüne âmil olduğu da bir gerçektir.

DÜNYADAKİ GELİŞMELERİ TAKİP EDİYOR

Oturduğu yerden dün­yayı fotoğraflarla takip eden ve bundan dolayı bugün kendisinden üç binden ziyâde albüm kalmış bulunan Sultan Abdülhamît, zamanında dün­yadaki bütün gelişmeleri harfiyyen takip etmekteydi. Meselâ 1904 Rus-Japon harbinde dün­yada hiçbir Allah kulu Japonlar’ın gâlip geleceğine ihtimal vermezken o, Uzak Doğu’ya gitmek üzere boğazdan geçen Rus gemilerinin, geri dönmeyeceklerini sad­râ­zamına söylemiştir. Hattâ bu harbi meşhur Pertev Paşa vâsıtasıyla günü gününe takip etmiş, Ruslar’ın Japonlar’a mağlûb olmasının kendi devleti hesâbına kazançlı neticelerini devşirmekten geri kalmamıştır.

Son söz olarak şu husûsu belirtmeliyiz ki, Sultan Abdülhamît’in mü­bâ­rek şahsiyeti, siyâsetinin incelikleri ve zamanının dâhilî ve hâricî gâi­leleri, böyle makale hacimli yazılara sığmaz. O, bütün milletin âdeta müs­tehak olduğu musîbetleri bertaraf için beşer tâkatinden umulmayacak derecede gayret gösterdiği hâlde, netice fâsıkların galebesi ile tahakkuk etmişse, bunu kader perspektifinden bakmadıkça anlamak mümkün değildir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Abide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.