Sosyal Medyayı Erkekler mi Hanımlar mı Daha Çok Kullanıyor?

İnternet bağımlılığına ilişkin yapılan araştırmada erkeklerin kadınlara göre sosyal medyada daha çok vakit geçirdiği ortaya çıktı.

Sağlık Bakanlığı ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinin internet bağımlılığına ilişkin yaptığı iki ayrı araştırma, erkeklerin kadınlara oranla sosyal medyada daha çok vakit geçirdiğini, kentlerde bağımlılık düzeyinin kırsala göre daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Sağlık Bakanlığının, 100 bin kişi arasında gerçekleştirilen "18 Yaş ve Altı Okur-Yazar Bireylerin İnternet Bağımlılığının Sosyo-Demografik Özelliklerine Göre Analizi Ve Birey Sağlığı Üzerindeki Etkilerinin Tespiti Araştırması"nda dikkat çekici sonuçlara ulaşıldı.

Bilgisayar kullanabilme oranı tüm katılımcılar için yüzde 88, bilgisayar kullanabilen tüm katılımcılar içindeki bağımlı oranı ise yüzde 8,4 olarak belirlendi.

Araştırmaya göre, bağımlılık oranı kızlarda yüzde 42, erkeklerde yüzde 58 olarak tespit edildi. İnternet bağımlılığı, kentlerde kırsala göre daha fazla. Bağımlı oranı orta gelir düzeyinde artış gösteriyor ve gelir düzeyi arttıkça bağımlılık da artıyor.

Sağlık Bakanlığının 2023 yılı projeksiyonuna göre bağımlılık oranının yüzde 24,6 düzeyine çıkması bekleniyor. Bu da 8 yıl sonra her 4 kişiden birinin internet bağımlısı olma potansiyelini ortaya koyuyor.

"İNTERNET KULLANICILARININ YÜZDE 18'İ BAĞIMLI"

Gazi Üniversitesince yapılan benzer araştırmada da internet bağımlılığının 16-24 yaş grubunda, erkeklerde, bekarlarda, ortaokul ve lise mezunlarında, işsizlerde, aylık geliri bin TL'nin altında ya da 5 bin TL'nin üzerinde olanlarda daha fazla görüldüğü tespit edildi.

"Bilgisayar ve İnternet Kullanımı Bağımlılık Araştırması" başlıklı araştırmada, bin 390 kişi ile yüz yüze görüşüldü. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 18'i internet bağımlısı. Bağımlılık 16-24 yaş grubunda, erkeklerde, bekarlarda, ortaokul ve lise mezunlarında, işsizlerde daha fazla.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü İş Sağlığı ve Güvenliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa İlhan'ın verdiği bilgiye göre, katılımcıların yüzde 47,8'i düzenli olarak internet kullanırken, yüzde 26,5'i hiç internet kullanmıyor. Katılımcıların yüzde 48,8'i haftada 0-9 saat, yüzde 30,3'ü de 20 ve üzeri saati internet başında geçiriyor.

Katılımcıların yüzde 34,4'ünün sosyal, yüzde 25,2'sinin haber, yüzde 13'ünün oyun amacıyla interneti kullandıkları belirtiliyor.

Katılımcıların yüzde 20,9'u kendisini internet bağımlısı olarak görüyor. Yüzde 79,1'i ise bu görüşe katılmıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 18,2'si de internet bağımlısı olma potansiyeli taşıyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.