Sınıflar Ramazan İçin Süslendi

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Eğitim Merkezinde öğrencilere ramazan bilincini aktarabilmek için sınıflar süslendi.

Haftasonu ders gören öğrencilerin yardımlarıyla DİTİB Eğitim Merkezi, ramazının manevi iklimine hazırlandı.

"ÇOCUKLARIMIZIN, RAMAZANIN MANEVİ ATMOSFERİNİ HİSSETMELERİNİ İSTİYORUZ"

Ramazan ayında görsel bir ortam oluşturmak istediklerini ifade eden Din Görevlisi Naci Şengün, "Ramazan ayı geliyor ve eğitim merkezimizin girişinde öğrencilerimizin görebilecekleri geçiş güzergâhında din görevlisi arkadaşlarımızla ramazan süslemesi yaptık. Amacımız çocuklarımızın ramazanın ruhunu sadece ifadelerimizle değil, yaptıklarımızla, süslemelerimizle maneviyatı hissettirmek ve ramazan kültürümüzü canlandırmaktır. Karagöz - Hacivat, ramazan davulcusu, maniler ve mahyalarımız bir kültür zenginliğimizdir. Ve çocuklarımız bunları unutmamalıdır. “ dedi.

"RAMAZANI AYINI ÖĞRENCİLEMİZE HİSSETTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Bazı özel günlerde, aylar öncesinden görsel süslemelere başlandığını, bunu da çocukların gördüğünü dile getiren din görevlisi Merve Şengün ise bayram ve ramazanı çocukların hissetmelerindeki öneme vurgu yaparak şunları kaydetti: "Ramazanın maneviyatını biz de bir nebze olsun yaşatmak istiyoruz. O sevinci çocuklarımıza verebilirsek, hissettirebilirsek ne mutlu. O sebeple değişik dekorasyonlarla süsleme yapıyoruz, balonlar asıyoruz, yani ramazanı en güzel şekilde, en manalı şekilde, öğrencilerimize hissettirmeye çaba gösteriyoruz.“

Ramazan ayının arefesinde DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, sınıfları gezerek öğrencilerin ramazan aylarını tebrik etti.

Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.