Simitçiden Arakan Duyarlılığı

Kocaeli’de simit satarak geçinen Erkan Ayhan, iki günlük kazancını zulme uğrayan Arakanlı Müslümanlara bağışladı.

Kocaeli’nin Derince ve Kandıra ilçelerinde 14 yıldır sokaklarda simit satarak geçinen Ayhan (40), Arakanlı Müslümanların yaşadığı zulüm ve katliama kayıtsız kalamadı.

“Zalimsin Dünya Arakan Kan Ağlıyor Sen Yoksun Hala” yazılı tişört yaptıran Ayhan, bununla iki gün boyunca simit sattı ve satıştan elde ettiği 147 liralık kârını İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Arakan’a yardım için açtığı hesaba bağışladı.

Ayhan, 14 yıl önce Kandıra ilçesinde sokaklarda simit satmaya başladığını ifade ederek, böylece geçimini sağladığını söyledi.

“DÜNYA SESSİZ KALIYOR, BEN ELİMDEN NE GELİRSE YAPACAĞIM”

Elinden geldiğince insanlara yardımda bulunmaya çalıştığını dile getiren Ayhan, şunları söyledi:

“Kurban Bayramı'nda benim boğazımdan bir lokma kurban eti geçmedi. Arakan’da kardeşlerimiz kurban ediliyordu. Böyle bir durumda nasıl kurban eti yiyebilirsin? Kendi kendime karar verdim, dünya Arakan için sessiz kalıyor ama ben elimden ne geliyorsa yapmaya karar verdim. Arakan için benim bir gün veya iki gün simit satmam onları kurtarmaz. Buradan mazlumlar için dünyaya haykırıyorum, Allah rızası için sahip çıkalım kardeşlerimize. Biz burada Kurban Bayramı’nı güzel şekilde geçirdik ama onlar orada kurban ediliyorlar, katlediliyorlar.”

“ARAKAN’A BİR SES OLALIM”

Arakan’da zulme uğrayanların görüntülerini izledikten sonra sonra uykularının kaçtığını anlatan Ayhan, yapılan katliamın rüyalarına girdiğini belirterek, şunları dile getirdi:

“Ne yapabileceğimi şaşırdım. Mazlumların sesini duyurmak için böyle bir şeye başvurdum. Rabbim yardımcıları olsun. Tüm Müslümanlardan Arakan için dua ve yardım bekliyorum. Arakan için kurban bağışında da bulundum. Rabbim kabul etsin. İki günde sattığım yaklaşık 300 simitten elde ettiğim karı Arakan’a gönderdim. İHH İnsani Yardım Vakfı’nın Arakan hesabına parayı yatırdım. Mazlumların elinden tutalım. Farkındalık yaratalım ki Arakan’daki kardeşlerimize daha çok yardım gitsin. Arakan’a bir ses olalım diye bunu yapıyorum."

Arakan için bir de şiir yazdığını ifade eden Ayhan, Müslümanlara yönelik için farkındalık yaratmak için elinden geleni yapacağını söyledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.