Şeytanın Hilelerinden Korunma Yolları Nelerdir?

Huzurdan kovulduğu günden bu yana nu yoldan saptırmaya ant içen şeytanın tuzaklarından korunma yolları nelerdir?

Şeytan ateşten yaratılmıştır; isyanı, kötülüğü, şerri ve bilcümle muzır şeyleri temsîl eder. Âdem (a.s.) ile Havva’nın onun iğvâsıyla cennetten çıkarılmalarına, muhtelif sûrelerde farklı yönleriyle temas edilmektedir. [1]

ŞEYTANIN HİLELERİNİ ANLATAN AYETLER

Söz konusu âyetlerde İblîs’in insanlığa apaçık düşman olduğu belirtilmiştir: “Doğru yolun üstüne oturup insanları saptırmak için çalışacağım; önlerinden arkalarından, sağ ve sollarından sokularak nankörlüğe sevk edeceğim; onları mutlaka saptıracağım ve boş kuruntulara boğacağım,”[2] diyerek yemin ettiği bildirilmiştir.

Hikmete binaen kıyamete kadar kendisine mühlet verilen şeytanın hîle ve tuzaklarına karşı Allah Teâlâ insanı uyarmıştır:

“Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana-babanızı, ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de aldatmasın. Çünkü o ve yandaşları, sizin onları göremeyeceğiniz yerden sizi görürler. Şüphesiz biz şeytanları, inanmayanların dostları kıldık.”[3]

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüz kızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder...”[4]

Şeytanın “insan vücudunda kan gibi dolaştığına”[5] dikkat çeken Peygamberimiz (s.a.v.), onun şerrinden korunmak için okunacak duâları öğretiyor. Onu üzecek ve ümitsizliğe sevk edecek davranışları haber verdiği gibi onun memnun olacağı şeyleri de bildiriyor.

ŞEYTAN İNSANI SAPTIRMAYA ÇALIŞIR

Şunu görüyoruz ki; şeytan insanları saptırmaya çalışır, kalplere vesvese verir, Müslümanların arasını açmaya çalışır, fakirlik korkusu telkin eder. Namaza engel olmaya çalışır. Bunda muvaffak olamazsa, huzur ve huşûnu bozmaya çalışır. Allah’ı zikretmeyenlere ise kolaylıkla musallat olur. Sol eliyle yer [6] ve besmele çekilmeyen yemeğe ortak olur. [7]

HAYIRLI İŞLER YAPILAN YERDE BULUNMAZ

Ancak şeytan, hayırlı ve faydalı işler yapılan yerde bulunmaz; bilakis oradan hızla uzaklaşır. Mesela ezan sesini duyunca hemen oradan kaçar.[8] Hidayette olanlara bir şey yapamaz. Besmeleli olan şeylere ulaşamaz.

ŞEYTAN FITRATA AYKIRI OLAN HER ŞEYİ TELKİN EDER

Kısacası şeytan, fıtrata aykırı olan her şeyi telkin eder; süslü gösterip özendirir. Günah ve isyanı teşvîk eder. Nefse ağır gelen mükellefiyetlerin terkine veya ihmaline teşvik eder; nefse hoş gelen günah ve mekruhları irtikâb etmeyi güzel gösterir.

Bütün bunlarda muvaffak olmak için hîle ve tuzaklar kurar. Ve bunlar, yaşanılan çağda revaçta olan şeylere; cinsiyete, yaş gruplarına, kişilerin sosyal statüsüne göre değişkenlik arz eder.

O, herkesi aldatmak, tökezletmek ve doğru yoldan saptırmak için kişiye özel yollara başvurur. Günümüzdeki şeytânî tuzakların çeşitliliğini herhalde burada saymakla bitiremeyiz. Ancak bu, bizi asla ümitsizliğe sevk etmemeli. Çünkü şeytanın tuzakları daima zayıftır. Bütün tuzaklara karşı önlem almaya imkân ve kabiliyetimiz vardır. Yeter ki uyanık olalım.

İSTİAZE DUALARINI OKUYALIM

Bizce basit görülen hususlarda bile şeytanı memnun edecek davranışlardan sakınalım. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şeriflerdeki uyarıları zihnimize nakşedelim. Peygamberimiz (s.a.v.)’in öğrettiği istiâze duâlarını okuyalım. Gençleri ve bilhassa sorumlu olduğumuz kişileri şeytanın tuzaklarıyla kurtuluş yolları hakkında bilgilendirelim.

BÜTÜN İŞLERE BESMELE İLE BAŞLAMAK LAZIM

Mesela bütün işlere besmele ile başlamak şeytana karşı bir sığınaktır; zikir kalkandır. “Şu işi böyle yaparsam şeytanı memnun eder miyim?” endişesini taşımak, paha biçilmez bir savunma seddidir.

Bir de şu var; Şeytanın insana nüfûz edeceği kanalları haramlar açar. Yolunu tıkayan ise helâl lokmadır. Bu husus, âyet-i kerîmede şöyle hatırlatılmaktadır: “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin...”9

Burada şeytânî mantığın karakterine dikkat çekmek isteriz: İblîs, “secde emri”ne itaat etmediği için kendini muaheze etmemektedir. Bilakis hata işlemesine sebep olduğu Hz. Âdem’i suçlayarak, kıyamete kadar onun neslini saptırmaya ant içmektedir.

Başta mealini arz ettiğimiz âyet-i kerîmeye dair şu notu buraya kaydetmek isteriz: “Şeytan, gözle görünmediği halde onun aldatma noktaları bilinebilir. Takva giysisi ve iman hissi onun fitnesine en kuvvetli engel teşkil eder. İnsan, iman ve takva elbisesi ile içinden ve dışından giyinmiş bulunursa, şeytan ona görmediği tarafından, gördüğü halde bile tesir edip aldatamaz.”10

Hîle ve tuzakları açıkça îlan edilerek, şerrinden korunma yolları bütün sarahatiyle öğretilen düşmana mağlup olmak, akıl kârı olamaz.

Kaynak: Cafer Durmuş, Altınoluk Dergisi, Sayı: 349

İslam ve İhsan

ŞEYTAN NEDİR?

Şeytan Nedir?

ŞEYTAN NASIL KANDIRIR?

Şeytan Nasıl Kandırır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.