Sevmezsen Öğrenemezsin

Genç Dergisi 141. sayısında Arapça eğitimini dosya konusu olarak işliyor. Arapça münazara yarışmasında dünya birincisi olan Mehmet Akif Ersoy Kız İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile röportaj yapılan dergide birbirinden güzel denemeler ve röportajlar okurları bekliyor.

Genç’in tanıtım yazısında ayrıntılı olarak derginin bu sayısından bahsediliyor:

"Bu ay kapağımıza Arapça: Sevmezsen Öğrenemezsin başlığını taşıdık, hepimizin şu kısa hayatta yapabileceği en önemli işlerden birisi olan Arapça öğrenmeyi gündeme getirdik. Editörümüz Süleyman Ragıp Yazıcılar, editörden yazısında “Rüyana Girmeden Sevdim Deme!” başlığı ile sesleniyor. Taha Kılınç ise “Anadilimiz Arapça” başlıklı bir yazı yazdı. Salih Yüzgenç, Arapça münazara yarışmasında dünya birincisi olan Mehmet Akif Ersoy Kız İmam Hatip Lisesi öğrencileri ile bir röportaj gerçekleştirdi. Arapça eğitim ve öğretim yapan çok sayıda kurumdan dil öğreniminin püf noktaları ve yöntemleri hakkında görüşler alındı. Birçok yazarımız Arapçanın önemine dair yazılar kaleme aldı, bu konuda röportajlar yaptık. Bülent Ata, Senaryo Atölyesi’nde “Karakter Tasarlamak” hakkında yazdı.

Nurullah Genç, Rabia Brodbeck, Mahmut Hamil Nazik, Fatma Kurt Sarıaslan ve Cihan Piyadeoğlu gibi kıymetli isimlerle yaptığımız söyleşiler de Haziran sayımızda sizleri bekliyor.

Esenlikle…

EDİTÖRDEN / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR 

HER DÖNEMDE GEÇERLİ MEZİYET NEDİR? 

Güzel bir baht eseri olarak, yaklaşık iki sene boyunca pratik Arapça konusunda özel dersler almak nasip oldu, bazen haftada bir, bazen iki haftada bir dört-beş kişi toplandık, sabırla derslere devam ettik. Bu zaman zarfında “dünya uzaya çıktı, geleceğin dili İngilizce, ne işine yarayacak Arapça” diyenlere hiç aldırış etmedim, niyetimi bozmadım, gayretle yürüdüm. Kendi tecrübemde hayati rol oynadığına inandığım bir husus var: Hürmet! İki sene boyunca, aldığımız özel derslerde hocamıza hürmeti düstur edindim, onun ağzından çıkan cümleleri büyük bir aşkla, ilgiyle takip ettim, hocamıza hizmeti şeref bildim. Derslere ilk başladığım günlerde rüyamda bile Arapça konuşuyordum, o rüyalar bugünleri müjdeliyordu adeta. Evet, sevgisiz olmaz, aşksız yürünmez, öyle seveceğiz ki rüyamızda Arapça konuşacağız, başka yol yok.

OLAYLAR YORUMLAR / SALİH YÜZGENÇ-BEYTULLAH DEMİRCİOĞLU 

HABER BAŞLIKLARI ŞÖYLE: 

-Ülkenin Gündeminde Seçim, Gençlerin Gündeminde Sınav Var

-Genç Adaylar Bir Seçim Kampanyası mı, Göreceğiz

-Arap Rejimleri Filistin’e Neden İhanet Ediyor?

-ABD’den Gelen İtiraf: Ortadoğu’da Kundakçılık Yapıyoruz

-İran-Suudi Arabistan Rekabeti ve Sonuçları

DOSYA / SALİH YÜZGENÇ 

ARAPÇA: SEVMEZSEN ÖĞRENEMEZSİN 

Arapça yabancı bir dilin çok ötesinde... Sadece çok geniş bir coğrafyanın ve muhteşem bir tarihin değil, aynı zamanda dünya ve ahiret saadetinin kaynağı kitabımız Kur’an-ı Kerim’in dili. Böyle olunca da Arapçayı öğrenmenin hepimiz için en önemli önceliklerden birisi olacağında şüphe yok. Ama bunu yapabiliyor muyuz ya da ne kadar yapabiliyoruz? İşte dosyamız hepimizin şu kısa hayatta yapabileceği en önemli işlerden birisi olan Arapçayı gündeme getiriyor. Konunun uzmanları ile konuştuk ve Arapçanın nasıl nerede en iyi öğrenileceğine dair neredeyse bütün ayrıntıları derledik. Arapça diyoruz evet ama bize has bir vurguyla: Sevmeden öğrenemeyiz. Arapça’yı sevmek için herkesin birçok nedeni olabilir ama biz bir hadisten ilhamla şöyle diyoruz: Biz Arapça’yı seviyoruz, çünkü o, iki dünya rehberi kitabımızın, canımız Peygamberimizin ve cennet ehlinin dilidir, daha ne olsun?

BİR BAŞKA AÇIDAN / TAHA KILINÇ 

ANADİLİMİZ ARAPÇA 

Arapçayı temel kurallar düzeyinde kavradıktan sonra, Kur’ân’ı ders çalışır gibi çalışmak, bereketli bir yol olarak tavsiye edilebilir. Elde kâğıt-kalem ve boş bir defterle, Kur’ân başta sona bitirilmeli, bol bol not alarak... Bu şekilde yapılacak bir çalışma, sadece Kitabımızı değil, Arapçayı da sevdirecek ve kavratacaktır.

TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL 

ŞAM’DAN AMMAN’A FASİH ARAPÇA ÖĞRENMEK 

Okullar kapanmış, uzun bir maraton bizi bekliyor. 2006 Haziran’ın da sıcak bir yaz günü... İstanbul Esenler otogarında bizi Şam’a götürecek otobüsün perona yanaşmasını bekliyoruz. Üç kişiyiz, yanımızda küçük bir valiz, sırtımızda çantalar, elimizde Arapça günlük konuşma cümlelerini içeren sözlükler... Şam’da bulunan ve epey methedilen Ebunnur Külliyesi’ne Arapça öğrenmeye gidiyoruz.

BİR OKUMA ÇABASI / AYŞEGÜL ÖZTOPRAK 

A/RAB’ÇA ÖZLEMİ 

Arapça; Kur’an taliplisi, talebesi olduğumuz için bizim anadilimiz gibidir. Onunla mesafemiz Kur’an’la mesafemiz olarak acıtır içimizi. Bundandır yolun başından itibaren bu dili öğrenme heyecanı yeşerir içimizde.

AŞKAR / RABİA ŞERBETÇİ KÜTÜK 

ÜRDÜN HİKAYEM 

Ürdün’de dil okuluna gitmiş olan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine bu konuyu araştırmaya başladım. Kararımı vermem uzun sürmedi, gerekli işlemleri tamamladıktan sonra maceram başladı. Amman’da çok keyifli ve kıymetli bir zaman dilimi geçirdim. Kursum nihayete erdiğindeyse bu şehrin tadı damağımda kaldı. Eğer bu konu ilgini çektiyse hikayemi seninle de paylaşmak ve ufak tefek tavsiyelerde bulunmak isterim.

SEYYAH/ ADEM ÖZKÖSE 

İNSANLIK VE VİCDAN İÇİN DALGALANAN ALBAYRAK 

Albayrağın gölgesine sığınan mazlumlar aradaki uzun mesafelere rağmen her daim Anadolu insanının şefkat ve merhametini hissederken, Türkiye ve Türkler denince Arakanlı Müslümanların yüzlerini hemen bir gülümseme kaplıyordu.

SEKÜLERİZM DOSYASI / AYŞE YAZICILAR 

İNSANIN KUTSALDAN KOPUŞU: SEKÜLERİZM 

Sekülerizm; dini kurum, sembol ve normların önemini yitirerek doğaüstü inançların itibar kaybetmesi; dünya hayatının aklın öncüllerine göre yorumlanması ve modern bir hayat tarzının benimsenmesidir.

MİNYEHLİ / ABDULLAH YALNIZ 

GENÇLER “BİR SOSYAL GRUBA AİT OLMA” İHTİYACINI NASIL KARŞILAYACAK? 

Sivil toplum kuruluşları canımız, hayat damarımız. Toplumumuzun mayası, Osmanlı’dan miras kalan vakıf kültürünün temsilcileri... O nedenle kendilerini Allah için seviyoruz. Ancak artık adam adama markaj yoluyla, birebir ilgilenerek gençlere ulaşan ve her birinin ruhuna sabah esintisi gibi ferahlık veren kuruluşlara ihtiyacımız var.

MEHMET DİNÇ İLE GENÇLİK HALLERİ / HAZIRLAYAN: AHMET ÜNAL 

- Bazı insanlar görüyorum, başlarındaki sıkıntılarından ötürü hiç üzülmüyorlar ve hayatlarına normal bir şekilde devam ediyorlar. Ben de böyle bir motivasyona ve mutluluk duygusuna ihtiyaç duyuyorum. Nasıl başarabilirim bunu?

- Dönem bitiyor, önümüzde yaklaşık üç aylık bir tatil var. Tekrar genç olsanız bu yazı nasıl değerlendirirdiniz? Biz gençlere ne tavsiye edersiniz?

- Sürekli dillerde dolaşan bir ifade var: Kendini tanımak, kendini bilmek... Çok büyük bir iş sanırım; ne demek kendini bilmek? Nereden, nasıl tanımaya başlayabiliriz kendimizi?

-Okulunu bitirip iş arayışına girecek, atanmayı bekleyecek olan gençlere ne tavsiye edersiniz?

MANEVİ KİŞİLİĞİN İNŞASI / ADEM ERGÜL 

BÜYÜK NASİP: SEBATKÂRLIK 

Kimi zaman çok iyi bildiğinizi düşündüğünüz bir söz, bir hakikat bir başkasından işitilince sizde yeniden bir heyecan oluşturur, hatta yüreğinizde hayatınıza dair yeni ve ciddi kararlar almaya vesile olur.

GÖNÜL DERGÂHINDAN HİKMETLER / OSMAN NURİ TOPBAŞ 

HER MEDENİYET, KENDİ İNSAN TİPİNİ YETİŞTİRİR -4 

“İlâhî takdîre rızâ göstermek Osmanlı’nın zihninde kökleşmiştir. Bu akîde, onlarda şecâat yerine geçer; sebat ve metânetlerini artırır. Ölümü bile tevekkülle göze almalarına sebep olur. İşte bundan dolayı gözle görülecek kadar muhakkak olan tehlikeler bile onları yıldırmaz.”

KIZIL ELMA / GÖKHAN GÖKÇEK 

OSMANLILARIN ANADOLU’YA GELİŞ SERÜVENİ 

Cengiz Han düzenlediği seferlerde hiçbir insani haslete, savaş hukukuna riayet etmez. Kuşattığı kalelerde teslim ol çağrısına uymayanları kale düştüğünde çoluk-çocuk demeden kılıçtan geçirir. Yalnızca sanatkar, din adamı veya esir olarak çalışabileceklere ilişmez. Şehrin neredeyse tamamını katleder.

SENARYO ATÖLYESİ / BÜLENT ATA 

KARAKTER TASARLAMAK 

Bir tiyatro oyun metni ya da senaryo, o sette çalışan herkesin anlayacağı bir dil ve üslupta olmalı. Elzem olmayan detayların vurgulanması yapımı zora sokacaktır. Tam tersi önemli detayların belirtilmemesi de keyfi uygulama sebebi ile işin kalitesine ve ruhuna zarar verebilecektir. Bundan sebep, senaryoda belki bir cümle geçen bir ifadeyi hazırlık aşamasında çalışmak, notlar tutmak gerekebilir.

MÜŞÂHİD / S. BİLGEHAN EREN 

KİRLENMENİ İSTEMİYORUM 

“Mayın tarlasına düşmüş deliyim, hudutta; Gözüm, sekizinci renk ve dördüncü buutta...”

BİR ŞEY / BÜŞRA NUR TURAN 

-Yetı̇mlerı̇n Kalesı̇

-Dı̇renı̇şı̇n Tekerleklı̇ Sandalyeli̇ Sembolü

-Tramvayda İnsanlık

-Bı̇r Çı̇ft Küfe

GEZİ YORUM / HANDE BERRA 

İĞDE KOKULU DİYAR 

Ne zaman yurtdışına çıksam bir şehir düşer aklıma. Bazen bir tabak yemek, bazen yeşil ormanlar, bazen de bir koku. En kısa zamanda uğrayacağıma söz veririm o şehre. İlgimi çekmese de daha önce defalarca görmüş olsam da verdiğim sözü tutar, yollara düşerim. Nankör değilim ben.

ALEMİN RENKLERİ / ABDULLAH KİBRİTÇİ 

SU ÜSTÜNDE GEÇEN HAYATLAR 

Daha önce su üstünde yaşayan insanların hikayesini anlatmak için Filipinler’e gitmiş ancak ulaştığımız ada yeterince güvenli olmadığı için bölgeden ayrılmak zorunda kalmıştık. Aradan iki yıl geçtikten sonra Malezya kıyılarında yine onların yani hayatlarını su üstünde geçiren insanların ilginç hikayelerinin peşine düştük.

KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL 

AYNI DÜNYADA FARKLI DÜNYALAR 

Kamerun’da geçirdiğim 1,5 yıllık sürede en çok dikkatimi çeken iki husus, anlayış farklılıkları ve dinin çok ayrıştırıcı bir fonksiyon olmaması oldu.

FOTO HİKÂYE / MERVE ÖZKAN 

HİSLERİN CELLADI 

Yemek yemek için oturduğum masada etrafta olup bitenleri izlerken, gözüm camın dibindeki yeşil çekirgeye takıldı. Bir yandan yemek yiyor diğer yandan merakla ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.

MİKRO ALEMDEN MAKRO ALEME / MUAZ ERDEM 

BİLİMİN LİSÂNI 

Kim bilim üretiyorsa, kim teknoloji üretiyorsa, bilimin lisânı da üreten insanın dili oluverir. Dün, Müslümanlar üreten olduğu için bilimin lisânı yüzyıllarca nasıl Arapça olduysa, bugün de üreten taraf Batı olduğu için bilimin lisânı da Batı dili olan İngilizce oldu.

BİRAZ KÜLTÜR, BİRAZ SANAT / YUSUF TEMİZCAN 

-Kitap Ve Kültür Fuarı Ayasofya’da Sizi Bekliyor

-Kültür Sanat Sezonu Kapanmaz

-Kitaplık -Notlar

BİLİŞİM - NET / MUHAMMED MURAT TUTAR 

-Kişisel Veriler Daha İyi Korunacak

-İslamcı Dergiler Projesi Yayınlandı. Ayın Sitesi: “idp.org.tr”

-Teknoloji Gündeminde Bu Ay: Haziran 2018

YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU 

FARK ETMEK, DERK ETMEK, DERT ETMEK 

Yazarlar bu kadar çok yazı konusunu nasıl buluyorlar? Başkalarının göremediği şeyi, başkalarının bakmadığı şekilde bakabildikleri için mi bunu başarıyorlar?

ÖDÜLLÜ TEST / AYŞE YAZICILAR 

10 SORUDA RABİA CHRİSTİNE BRODBECK 

21 Haziran’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Cahit Zarifoğlu’nun kitap setini hediye ediyoruz.

genc.in/odullutest

test@gencdergisi.com

Geçen Sayının Talihlisi: Bahtiyar Saltan

Haziran Ayı Röportajları İse Şu Şekilde:

Nurullah Genç: İnsanı Şiirle Savunmanın Mücadelesini Veriyorum Konuşan: Yusuf Temizcan

Abdulmanaf Mumuni: Türkiye’yi Ülkemin Çocuklarına Anlatacağım Konuşan: Ömer Faruk Özbil

Rabia Brodbeck: Din Yaşanarak Öğrenilir ve Öğrenilerek Yaşanır Konuşan: Yusuf Temizcan

Mahmut Hamil Nazik: Azla Mutlu Olmayı Öğrenmeliyiz Konuşan: Ömer Faruk Özbil

Fatma Kurt Sarıaslan: İslam, Entelektüel Bir Meydan Okumadır Konuşan: Salih Yüzgenç

Cihan Piyadeoğlu: Selçuklu Devlet Geleneğinin Devamıyız Konuşan: Esad Mücahit Eskimez"

Detaylı bilgi için tıklayınız.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.