Sağlıklı Bir Kalp İçin Sekiz Önemli Tavsiye

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, kalp sağlığı hakkında merak edilen soruları cevaplayarak, altın değerinde önerilerde bulundu.

Kalp sağlığının daha iyi anlaşılması, tanı yöntemlerindeki gelişmeler ve tedavi edici modellerdeki ilerlemelere rağmen dünyada ve Türkiye'de ölüm nedenlerinin başında hala kalp ve damar hastalıkları gelmektedir. Kentsel yaşam koşulları kalp hastalıklarını tetikleyen en büyük tehlikelerin başında geliyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, kalp sağlığı hakkında merak edilen soruları cevapladı.

Kalp ve damar hastalığı sebebiyle Türkiye'de yıllık ölüm oranı 200 bin olarak telaffuz ediliyor bu rakam neden bu kadar yüksek?

Günümüzde kalp-damar hastalıkları orta ve ileri yaş grubunda en önemli ölüm nedeni olup küresel ölümlerin yaklaşık %30'unu teşkil etmektedir. Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerin artarak, 2030 yılında 22,2 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Tüm dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara bağlı ölümlerin yaklaşık yarısı kalp ve damar hastalıkları nedeniyledir. Bu ölümlerin büyük çoğunluğu kalp krizi ve inmeye bağlıdır. Ülkemizde, her yıl yaklaşık olarak 250-300 bin yeni koroner arter hastasının olduğu tahmin edilmektedir.

Hızlı, kentsel yaşam koşulları ile bunun getirdiği stres ve kötü beslenme alışkanlığı, obezite ve şeker hastalığının ayrıca sigara kullanımının yaygınlaşması, kalp ve damar sağlığı açısından büyük risk oluşturuyor. Bunların sonucu olarak da kalp-damar hastalıklarından ölüm sıklığı gün geçtikçe artıyor.

Kalp ameliyatı oranlarında da Türkiye başı çekiyor ameliyat oranı neden bu kadar yüksek?

Bu ameliyatların başarı oranları dünyanın en önde gelen merkezleriyle çok yakındır. Türkiye genelinde şu an 300 civarında kalp-damar cerrahisi merkezi var, bu merkezlerde gerçekten üstün standartlarda hizmet veriliyor. İngiltere'de 1-1,5 milyon nüfusa 1 merkez düşerken, ülkemizde 250-300 bin kişiye 1 merkez düşmektedir. 80 milyonluk bir nüfusta her yıl 80 bin kalp ameliyatı yapılması, her yıl 200-300 bin yeni koroner hastasının eklenmesi nedeniyle yüksek bir rakam değildir. Bu rakamları aşağıya çekmenin yolu daha önce bahsettiğimiz risk faktörlerinin ortadan kaldırılabilmesi için eğitici ve koruyucu hekimlik önlemlerinin artırılmasıdır.

Gençlerde kalp krizi riski yaş ve cinsiyete göre nedir?

Ailevi olarak kalp kası hastalığı, ritm bozukluğu ya da kan yağları kalıtsal olarak aşırı yüksek olan bireylerde ayrıca bazı kalp kapak rahatsızlıkları, koroner damarların doğumsal çıkış anormalliklerinde çok erken yaşlarda kalp krizi geçirilebilir. Genç yaşlarda özellikle 35 yaş ve altında geçirilen kalp krizi, kolesterol dediğimiz yan damarların oluşumu yetersiz olduğundan daha öldürücüdür.

Yeni tedavi yöntemleri veya ameliyat yöntemleri hakkında bilgi verir misiniz?

Koroner bypass ameliyatları teknolojik gelişmelere bağlı olarak artık mükemmel sonuçlarla yapılabiliyor. Özellikle minimal invaziv dediğimiz küçük yaradan yapılabilen ameliyatlarla hastalar çok daha çabuk iyileşebilmektedir.

Özel ekartör ve kalbi sabitleyen cihazlardaki gelişmelerle kalp durdurulmadan çalışan kalpte hatta robotik teknolojiye ihtiyaç duymadan çok küçük yaralardan baypas ameliyatları yapabiliyoruz. Daha önce sadece tek göğüs atardamarı ile baypas yapılırken deneyimin artmasına paralel her iki göğüs atardamarı ile tüm damarlara baypas yapılabiliyor, çünkü bu atardamar ile yapılan bypass'ların sonuçları diğer tüm yöntemlerden daha başarılı. Ayrıca hem anjiyografi hem bypass ameliyatı yapılabilen hibrid ameliyat odalarında stent ve bypass ameliyatları kombine edilerek çok başarılı sonuçlar elde edilebiliyor. Kalbinizi koruyun, içinde sevdikleriniz var.

Sağlık bir kalp için 8 altın tavsiye

Uzun ve sağlıklı bir yaşam için kalp sağlığının korunması büyük önem taşıyor. Yaşam tarzınızda yapacağınız küçük değişikliklerle hem kalp hem de genel sağlığınızı korumanız mümkün. Korkmaz, dünya kalp sağlığı gününde, kalp sağlığını korumak için önerileriler bulundu.

Beslenmeye dikkat edin

Doğru beslenmek, diyet yapmak anlamına gelmiyor çünkü diyet demek, yeme alışkanlıklarında geçici değişiklikler yapmak demektir. Doymuş yağdan fakir; lif, antioksidan, tekli doymamış yağ ve balıktan zengin bir diyet, kalp damar hastalıkları üzerine olumlu etki yapıyor. Omega 3 yağ asitleri içeren besinler de kanda pıhtı oluşumunu azaltıp damar sertleşmesini engelliyor. Ayrıca, balık tüketimi ile kalp damar hastalıkları sonucu gelişen ölüm oranında azalma görüldüğü belirtiliyor. Trans yağlardan uzak durulmalı, mümkünse işlenmiş gıdalardan hiç tüketilmemeli. Günlük tuz miktarı 5 gramın altında tutulmalıdır.

Fazla kilolarınızdan kurtulun

Yüksek tansiyona yol açan nedenlerin başında fazla kilolar gelmektedir. Fazla kilolu olmak aynı zamanda koroner kalp hastalığı, kalp yetersizliği ve inme için de risk oluşturmaktadır. Burada en önemli ölçü bel çevrenizdir, erkeklerde 94 cm. ve altı kadınlarda 80 cm. ve altı ideal bel ölçüsüdür. İdeal kilonuzu mutlaka korumalı, fazla kilo almamalısınız, gerekirse bunun için egzersiz yapmalısınız.

Egzersiz yapın

Günümüzde teknolojinin sunduğu otomobil, yürüyen merdiven ve asansör gibi imkânlar nedeniyle gün geçtikçe daha az hareket etmeye başladık. Oysa fiziksel aktivite azlığı ve fizik kondisyon yetersizliği kalp damar hastalıklarının oluşumunda önemli bir risk faktörüdür. Asansör yerine merdiven kullanılmalı, yakın yerlere araba ile gitmek yerine yürüyüş tercih edilmelidir. Kalp sağlığınız için haftanın 3 günü en az 30 dakika egzersiz yapmaya özen gösterin. Unutulmamalıdır ki, fiziksel egzersizin yararlı olanı düzenli şekilde yapılanıdır.

Stresten uzak durun

Stres, öfke ve depresyon kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırıyor. Bu durumda stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri irdeleyin. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzman yardımı alabilirsiniz. Bazı rahatlama teknikleri ve psikoterapi huzursuzluğu ve stresi azaltarak kalp sağlığını korumada yardımcı olmaktadır. İç huzur ve aile ortamındaki mutluluk kalp sağlığının korunmasına çok etkilidir.

Sigarayı bırakın

Günümüzde sigara önlenebilir ölüm sebepleri içinde ilk sırayı almaktadır. Sigara kullanımı, kalp damarlarının tıkanmasına dolayısıyla kalp krizine sebep olmaktadır. Kalp krizi geçiren kişilerin sigara içmeleri de tekrar kriz geçirme riskini artıyor. Koroner bypass sonrası sigaraya devam edilmesi de ölüm oranını yükseltiyor. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak da riski artırıyor. Bu nedenle kalp sağlığınız için sigarayı kesinlikle bırakılmalıdır. Sigara bırakıldığında vücut kendini hızla yenilemeye başlayacaktır.

Kan şekerinizi kontrol altına alın

İyi kontrol altında alınmayan kan şekeri hastalığı kalp damar sağlığı için risk faktör olarak sayılabilir. Amerikan Diyabet Derneği kalp sağlığı için açlık kan şekerinin 120 mg/dl ve glukoz hemoglobinin yüzde 7'nin altında olması gerektiğine dikkat çekiyor. Kan şekerinizi kontrol altına almak için sağlıklı beslenmeye özen gösterin, ideal kilonuza ulaşın, ve haftada en az 2 gün 30'ar dakika düzenli egzersiz yapın.

Tansiyonunuzu kontrol altına alın

Kalp damar hastalıklarının diğer risk faktörlerinden biri de hipertansiyon. Tansiyon kontrollerinizi düzenli olarak yapmayı unutmamalısınız. Hipertansiyon sorununuz varsa ve genç, orta yaşlı veya şeker hasta iseniz hedef kan basıncınızın 130/85 mmHg'nin altında, ileri yasta iseniz 140/90 mmHg altında olmasına dikkat edin. Bunun için ideal kilonuza ulaşın, tuz alımını 5 gram ile sınırlandırın, fiziksel aktivitenizi artırın ve sigara içmeyin

Kalp kontrollerini yaptırmayı ihmal etmeyin

Kalp damar hastalıkların bazıları hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.