Sağlık Bakanlığı Hacı Adayları İçin Alarma Geçti!

Bu yıl personel dahil hacca gidecek 59 bin 200 kişiye "konjüge meningokok" aşısı yapılacak.

Sağlık Bakanlığı, hac görevini yerine getirmek için kutsal topraklara gidenlerin karşılaşacağı en büyük riskler arasında bulunan menenjite yol açan meningokok bakterisine karşı alarma geçti.

Her yıl dünyanın farklı coğrafyalarından binlerce Müslüman, kutsal topraklara hac görevini yerine getirmek için gidiyor. Kalabalık ve iklim şartlarıyla birlikte hacı adaylarını bekleyen en büyük risklerden biri, menenjite yol açan meningokok bulaşması. Kalabalık ortamda bu hastalığa sahip biriyle yakın temas, bulaşma riskini artıran nedenler arasında. İnsandan insana damlacık yoluyla da bulaşan meningokok; ani ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, şuur bozukluğu ve komayla kendini belli ediyor. İşte Sağlık Bakanlığı hastalıklara karşı 16 Ağustos- 22 Ekim’deki hac mevsimi öncesi hacı adaylarına uygulanacak aşılarda değişikliğe gitti. Menenjite de neden olan meningokok bakterisine karşı bu yıl personel dahil hacca gidecek 59 bin 200 kişiye konjüge meningokok aşısı yapılacak. Bu yolla hacdan dönenlerin taşıdığı bakterinin bulaşma riskinin önlenmesi hedefleniyor.

BU YIL AŞILANACAKLAR

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, daha önce yapılan aşıların hacıları koruduğunu fakat bu bakterinin taşınmasını ve hacıların yakınlarına bulaşmasını önlemediğini söyledi. Ceyhan, yeni aşıyla bakterinin taşınmasının önleneceğini belirtti. Bakterinin, kutsal topraklardan dönen hacılarla ne kadar taşındığına yönelik bir araştırma yaptıklarını anlatan Ceyhan, 2 yıl önce 400 kişilik hacı grubundan boğaz kültürü aldıklarını ifade etti.

Ceyhan, “Grupta, giderken meningokok bakterisini taşıma oranı yüzde 13’tü. Dönüşlerinde bu oran yüzde 27’ye yükseldi. Ayrıca giderken boğazlarında bakteri bulunmayan 39 hacı, ülkeye bu bakteri ile döndü. Sağlık Bakanlığı ve Diyanet ortak karar aldı. Geçen yıla yetişmedi ama bu yıl hac döneminde hacca gidenlere bu aşı uygulanacak. Umreye gidenlere de bu aşı yapılıyor. Aşı, tüm il sağlık müdürlüklerine dağıtıldı” diye konuştu.

ÖLÜME YOL AÇIYOR

Meningokok bakterisinin aşı yapılmaması durumunda vücutta kalıcı hasarlara yol açabildiğini kaydeden Ceyhan, bakterinin solunum yoluyla insanların boğazına yerleştiğini dile getirdi. Erişkinlerin yüzde 10’unun boğazında bu bakterinin bulunduğunu vurgulayan Ceyhan, bakterinin, kişinin bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla birlikte kana karıştığını ve üç değişik klinik tabloyu ortaya çıkardığını açıkladı. Ceyhan, bakterinin neden olduğu rahatsızlıkları ise şöyle anlattı:

“Bir kısmında hafif ateş oluyor ve birkaç gün sürüp geçiyor. Ama üçte birinde menenjit gelişiyor. Yani beyin zarlarında iltihaba neden oluyor. Üçte birinde ise en tehlikeli formu gerçekleşiyor. Bütün organlara yayılarak çok kısa sürede, saatler içerisinde ölüme yol açıyor. Hayatta kalanlarda ise kanamalara, şok gibi ağır etkilere yol açıyor. Meningokok enfeksiyonu Türkiye’de kol ve bacak kesilmelerinin en önemli nedenlerinden biri.”

ÇOCUKLARA YAPILMASI TARTIŞILIYOR

Bakteriye karşı yapılacak aşıların bakanlığın programında olmadığını ve bu yüzden aşının ücretli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ceyhan, aşının çocuklara da yapılması konusunun Sağlık Bakanlığı’nda tartışıldığını fakat henüz bir karar verilmediğini belirtti.

KONJÜGE MENİNGOKOK AŞISININ FARKI

Aşının vücut üzerinde herhangi bir kalıcı etkisi bulunmuyor. Bir önceki meningokok aşısında kullanılan antijel aynı. Buna bir protein bağlanıyor ve aşı daha etkin hale geliyor. Bağışıklık etkisi daha yükseliyor. Aşının yan etkisi ise diğer aşılarda olduğu gibi, yüzde 3 oranında ateş ihtimali ve uygulanan yerde ağrı.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.