Resulullah'ın Yanında Hizmet Eden Sahabeler

Hizmet

Hizmet, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i ken­disi­ne lâyıkıyla ör­nek alabilen her mü’minin ha­yat tarzı ol­muştur. Tabiî ki bu bahtiyar insanların başında ashâb-ı kirâm gelir. Onların hizmet aşkından birkaç misâl...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz Medîne’yi teşrif buyurduklarında, kadınıyla erkeğiyle bütün Ensâr-ı kirâm, kendisine hediyeler takdim ediyorlardı. Ümmü Süleym -radıyallâhu anhâ- ise verecek bir şeyi olmadığı için mahzundu. Daha sonra oğlu Enes’in elinden tutup Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e geldi ve:

“–Yâ Rasûlâllah! Enes size hizmet etse münâsip görür müsünüz?” dedi. Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- de:

“–Olur.” buyurdular. (Semhûdî, I, 271)

İSLAM'IN TEMELİNE KONULAN TAŞLAR

Ebû Saîd -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

“Biz Mescid’in inşaatına kerpiçleri birer birer taşırken Ammar -radıyallâhu anh- ikişer ikişer taşıyordu. Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yanına varıp başındaki tozu toprağı silkeledi ve şöyle buyurdu:

«–Vah Ammar! Kendisini azgın ve isyankâr bir topluluk öldürecektir. Ammar onları Allâh’a ve Cennet’e davet eder, onlar ise Ammar’ı Cehennem’e davet ederler.»

O esnâda Ammar -radıyallâhu anh-:

«–Fitnelerden Allâh’a sığınırım!» diyordu.” (Bkz. Buhârî, Salât 63, Cihâd 17)

Ammar -radıyallâhu anh- kerpiçlerin birini kendisi, diğerini de Peygamber Efendimiz için taşıyordu. Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onu gördü, tozlarını silkeledi ve:

“−Ey Ammar! Sen kerpiçleri niçin arkadaşların gibi birer birer taşımıyorsun?” diye sordu. O da:

“−Allah’tan, bunun ecrini bekliyorum!” dedi.

Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- onun sırtını sıvazladı ve:

“−Ey Sümeyye’nin oğlu! Diğer insanlar için bir ecir var, senin için ise iki ecir var!” buyurdu. (Ahmed, III, 91; İbn-i Kesîr, el-Bidâye, III, 256)

Ashâb-ı kirâm, Mescid’in inşâsı için taşıdıkları taşların, aslında İslâm’ın temeline konulduğunu çok iyi idrâk etmişlerdi. Bu sebeple erkeğiyle kadınıyla büyük bir aşk ve vecd içinde hizmet ediyorlardı.

Nitekim Abdullah bin Evfâ -radıyallâhu anh-, hanımının cenâze merâsiminde, bir gönül yangını içinde şu sözleri söylemişti:

“–Onun tabutunu taşıyın, hem de şevkle taşıyın! Çünkü o ve hizmetçileri, temeli takvâ üzerine kurulan Peygamberimiz’in mescidi için geceleri taş taşırlardı. Biz erkekler de gündüzleri ikişer ikişer taşırdık.” (Heysemî, II, 10)

ALLAH YOLUNDA HİZMET EDENE DAHA ÇOK ALÂKA GÖSTER

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- halîfeliği döneminde bir kısım elbiseleri Medîneli sahâbî hanımlar arasında taksim etmişti. Geriye güzel bir elbise kaldı. Yanındakiler:

“–Ey Mü’minlerin Emîri, bunu da zevcenize verin!” dediler.

O ise:

“–Allah Rasûlü’ne bey’at eden Ensâr kadınlarından Ümmü Selît, buna daha çok hak sahibidir. Zira o, Uhud Savaşı’nda bize kırbalarla su taşıyordu.” dedi. (Bkz. Buhârî, Megâzî 22, Cihâd 66)

Hazret-i Ömer -radıyallâhu anh- bu tavrıyla, Allah yolunda hizmet eden kişilere daha çok alâka gösterilmesi gerektiğini de vurgulamıştır.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları