Ramazan'da Yoğurt Yemenin Faydaları

Birçok derde deva olan yoğurdu, vitamin ve mineral eksikliğinin sıkça görüldüğü Ramazan ayında mutlaka yiyin.

Vücudun günlük ihtiyacı olan protein, vitamin ve mineraller için Ramazan ayında mutlaka yoğurt yiyin. Uzun süren açlık süresince vücutta birçok mineral eksikliği görülebilir, bu yüzden mineral bakımından zengin yiyecekler yenilmelidir. Vücudunuzun ihyacı olan vitaminleri yoğurt yiyerek karşılayabilirsiniz.

İftar sofrasında orucunuzu suyla açtıktan sonra birkaç kaşık yoğurt mutlaka yiyin ve devamını yemeğinizin aralarına bölerek yiyin. İftarda yenilen bir kase yoğurt, kan şekeri seviyesini düzenler; orucunuzu açtıktan sonra şekerinizin aniden yükselmesine engel olur.

YOĞURT TOK TUTUYOR

Yoğurt, sahur için de hafif ve ferahlatıcı lezzetiyle ideal besinlerden biri durumunda. Hafif bir yiyecek olmasının dışında, uzun süre tok kalmak istiyorsanız sahurda mutlaka yoğurt yiyin.

KAS VE KEMİK ERİMESİNİ ÖNLÜYOR

Özellikle Ramazan ayında yenilen hayvansal proteinler yüzünden yaşanan kas erimesini önlemeye yardımcı olan yoğurt, aynı zamanda iftar ve sahur arasında bolca içilen çay ve kahveye karşılık kemiklerinizi korumanıza da destek olur.

YOĞURT YAĞ YAKAR MI?

Ramazan ayınca uzun süre aç kalıp bir anda yenen yemekler yüzünden birçok insan kilo problemi yaşıyor; yoğurt vücudunuzdaki yağ yakımında da en etkili besinlerden. Ramazan ayında kilo almanın aksine, vermek istiyorsanız mutlaka yoğurt yiyin. Yapılan araştırmalara göre, beslenme programına keçi yoğurdu ekleyenler, eklemeyenlere oranla yüzde 22 daha çabuk kilo verebiliyor. Özellikle içine nane, kekik ve dereotu gibi yeşil baharatlar ilave ederek iftar ve sahur arasında da tüketebilirsiniz.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR

Neredeyse her derde deva yoğurt, özellikle grip ve soğuk algınlığı salgınlarının olduğu dönemlerde düzenli olarak yenildiğinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor ve bu tip hastalıklara karşı vücudun direncini arttırıyor.

YOĞURT KALP DOSTUDUR

Düşük kalorili olmasıyla kolesterolünüzü de dengede tutar. İftar sofrasında akla ilk gelen suysa ikincisi de yoğurt olmalıdır. Hem hafif hem lezzetli hem doyurucu bir lezzet olan yoğurt, kolesterolü düşürerek aynı zamanda kalbi de korur.

İftar sofrasında su içtikten sonra ilk işiniz yoğurt yemek olsun; direkt yoğurt yemek istemezseniz, tavsiyemiz içinde yoğurt olan besinler tüketmeniz. Mesela önce yoğurtlu bir çorbayla başlayabilirsiniz.

İFTAR İÇİN YAPABİLECEĞİNİZ YOĞURT ÇORBASI 

Orucunuzu suyla açtıktan sonra çorba içme alışkanlığınız varsa değiştirmenize de gerek yok; sizin için sıcak Ramazan günlerinde içinizi ferahlatacak yoğurtlu çorba önerimiz var. Yapımı da oldukça kolay; bu akşamın iftar menüsüne ekleyin deriz.

SALATANIZI YOĞURTLU YAPIN

İftar masalarınızı zenginleştiren salatalara da yoğurt ilave edebilirsiniz; yoğurtlu semiz otu salatası, kıvırcık salata, kereviz salatası ve bunun gibi sevdiğiniz her türlü salatayı yoğurtla servis edebilirsiniz.

YOĞURT TATLISI

İftar sonrası tatlınızı da yoğurtlu yapmanız tavsiyemizdir; hem çok daha hafif hem çok lezzetli olacağından eminiz. Meyve salatasının içine biraz yoğurt karıştırmanız yeterli; tat katmak isterseniz ev yapımı reçel yahut bal da kullanabilirsiniz. Tatlınızın içerisine isteğe bağlı badem ve ceviz parçacıkları da ekleyebilirsiniz.

Kaynak: Yeni Şafak

AYRAN AŞI ÇORBASI TARİFİ

https://www.islamveihsan.com/ramazana-ozel-soguk-ayran-corbasi.html

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.