Ramazan'da Sağlıklı Beslenme Nasıl Olur?

Sağlık Bakanlığı, sağlıklı bir Ramazan ayı geçirilmesi için tavsiyelerin yer aldığı "Ramazan Ayında Beslenme" konulu kitapçık hazırladı.

Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğünce oluşturulan kitapçıkta, Ramazan ayının sıhhat anlamına geldiği vurgulanarak, bu dönemde yeterli sıvı tüketilmemesi, az besin alınması ya da aşırı kalorili gıdaların tüketilmesinin sağlığı bozabileceği uyarısında bulunuldu.

Kitapçığın, "Bir kişilik oruç tutup, iki kişilik iftar yapmayın" başlıklı bölümünde, ramazan süresince gıda alımının azalmasıyla metabolizmanın daha az çalışacağı belirtildi. Bu durumun istemsiz kilo artışına yol açabileceğine vurgu yapılarak, oruç tutacak kişilerin, yeterli ve dengeli beslenmeye özen göstermesi istendi.

Ramazan ayının bu yıl da yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle sıvı alımına özen gösterilmesinin gerektiği, iftarda ve sahurda yeterli sıvı tüketilmediğinde vücutta oluşacak sıvı ve mineral kaybı sonucu bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemlerinin görülebileceği ifade edildi. Sıvı ihtiyacının karşılanabilmesi için başta su olmak üzere ayran ve taze sıkılmış meyve sularının sık sık tüketilmesi tavsiye edildi.

PORSİYONLAR KÜÇÜLTÜLMELİ 

Kitapçığın, "İftarda nasıl beslenilmeli?" kısmında da iftara peynir, zeytin, domates gibi kahvaltılıklar ya da çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, yemeğe, 10-15 dakika sonra sebze yemeği ve salata ile devam edilmesi istendi. İftarda bol kalorili besinler yerine daha rahat sindirilebilen besinlerin yenilmesi gerektiği belirtildi. Kitapçıkta rahat oruç tutabilmek için verilen örnek menü şöyle:

"Kahvaltılık iftar tabağı, bir kase çorba, salata. Bir tabak et, tavuk ya da sebze yemeği, 2-3 dilim tam buğday ekmeği ve en az yarım litre su." İftarda aşırı şerbetli, unlu ve yağlı tatlılar yerine sütlaç, güllaç, muhallebi gibi tatlıların ya da meyvenin tercih edilmesi, porsiyonların küçültülmesi gerektiği kaydedildi.

İFTAR SONRASI YÜRÜYÜŞ

İftar sonrasında yemeklerin sindirilebilmesi için fiziksel aktiviteye önem verilmesi ve yürüyüş yapılması, kahve gibi kafein içeren içecekler yerine süt, meyve suyu, ayran, ıhlamur ve kuşburnu gibi meyve çaylarının tüketilmesinin yararlı olacağı anlatıldı.

SAHURDA BULGUR PİLAVI TOK TUTAR

"Sahurda nasıl beslenilmeli?" başlıklı bölümde de oruç süresince vücut dengesinin bozulmaması için sahur öğünün kesinlikle atlanılmamasının altı çizilerek, sahura kalkılmaması durumunda açlık kan şekerinin daha erken saatlerde düşebileceği vurgulandı.

Sahurda, daha tok tutacağı düşünülen hamur işleri, tatlı, kırmızı et, makarna gibi karbonhidrat yönünden zengin besinler yerine bulgur pilavı ve tam buğday ekmeği gibi posalı besinlerinden yenilmesi önerildi. Örnek sahir menüsünde de şunlar yer aldı:

"Peynir, zeytin, pekmez ve baldan oluşan kahvaltı tabağı, bir adet haşlanmış yumurta, bol domates, salatalık ve maydanoz ile bir avuç kadar fındık-ceviz ve üç dilem tam buğday ekmeği."

Sağlıklı bir ramazan için yemeklerde kızartmalardan kaçınılması, etli yemeklerde yağın sınırlandırılması, sütlü tatlılar tüketilmesi, farklı yiyeceklerden küçük porsiyonlar yenilmesi, iftar ve sahur arasında ara öğün alınması ve mutlaka sahura kalkılmasının önemine işaret edildi.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.