Ramazan'da Kalp Sağlığını Koruyacak 5 Öneri

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Umut Karabulut’tan öğrendiğimiz, Ramazan ayında oruç tutanların kalp sağlığını koruyacak öneriler…

30 dereceyi aşan sıcaklıklar ve 17 saatin üzerindeki açlık süresi… Ramazan’ın bu yıl en uzun ve en sıcak günlere denk geliyor olması oruç tutacakların sağlıklarına ekstra özen göstermelerini gerektiriyor.

Özellikle de kalp sağlığı açısından bu günlerde dikkat edilmesi gereken bazı detaylar büyük önem taşıyor. Çünkü yapılan hatalar geri dönüşü olmayan kalp sorunlarına neden olabiliyor.

Ramazan ayında oruç tutanların kalp sağlığını koruyacak öneriler…

1- Makarna ve pilav kan basıncını aniden yükseltiyor

Sağlıklı bir kalpte iftar yemekleri aşırıya kaçılmadığı sürece sorun yaratmıyor. Ancak iftarda, ara öğünlerde ve sahurda mutlaka bazı detaylara dikkat etmek gerekiyor. İftara öncelikle 1 bardak su ile başlayıp, ardından çorba ve hafif bir salata yenilebilir. Glisemik indeksi yüksek makarna ve pilav gibi hamur işi yiyecekler hem hazım güçlüğüne, hem de kan şekeri ve kan basıncında ani yükselmelere neden olabiliyor. Tereyağı ya da margarinle yapılacak yemekler ve kızartmalar zararlıdır. Bu tip yiyecekler kan basıncında ve kan şekerinde ani ve hızlı yükselmelere neden oluyor.

2- Baharat ve gazlı içecekler kalbe zararlı

Yemeklerde fazla miktarda baharat kullanılması ve gazlı içecekler tüketilmesi reflü ve gastrit gibi sorunlara, akabinde de kalp şikayetlerine neden olabiliyor. Şişkinlik diyaframı sıkıştırıyor ve göğüs kafesinin hareketi zorlanıyor. Bu da çarpıntı ve tansiyon artışı ile göğüs ağrısı yapıyor. Bu nedenle özellikle oruç tutanların bu tip yiyecek ve içeceklerden uzak durmaları gerekiyor.

3- İftar sonrası sık sigara içmek çarpıntı yapabiliyor

İftarda en sık yapılan yanlışlardan bir tanesi de orucu sigara ile açmak ya da gün içindeki uzun boşluk sonrası sık sigara içmek. Bu durumun birkaç önemli etkisi bulunuyor.

Birincisi kalp damarındaki spazmı artırıyor. Eğer kalp damarında önceden plak varsa sigara etkisiyle bu plak yırtılıp kalp krizini başlatabiliyor. Tekrar tekrar sigara içilmesi kan basıncındaki artışla inme riskini artırıyor, yemek sonrası çay kahve ile birlikte sigaraya devam edildiğinde ciddi ritm düzensizlikleri ve çarpıntı gelişebiliyor.

4- Yemeğe aniden yüklenmek kalp ritmini bozuyor

Ramazan ayında oruç tutanların en sık yaptığı hatalardan biri de iftarda yemeğe aniden yüklenmek ve hızlı bir şekilde fazla miktarda yemek yemek. Bu durum ani hipertansiyon atakları, hiperglisemi atakları, inme ve kalp krizi riskini artırıyor. Ayrıca ani ritm bozuklukları gelişebiliyor. Bu nedenlerle yemekten sonra ara öğünler yapılmalı. Bu da daha çok hafif sütlü tatlı az porsiyon meyve ya da az miktar badem, ceviz veya fındık olabilir.

5- İftar sonrası çok hareket de az hareket de zararlı

İftar sonrasında hemen istirahate geçmek doğru bir yaklaşım olmuyor. Yemeğin ardından uykuya geçildiğinde kalori birikimi oluyor, metabolik parametreler yükseliyor ve reflü şikayetleri artıyor. Bunun yanı sıra hemen yemek sonrası egzersiz yapmak da doğru değil. Yemek sonrası kan dolaşımı yavaşladığı için ani egzersiz, çarpıntı ve bayılma yapabiliyor. Olması gereken ise iftardan 1-2 saat sonra hafif tempolu bir yürüyüş yapmak. Koşu veya salon sporları önerilmiyor. Kalbin oksijen ihtiyacında ani artış geliştiğinden kalp hastalarında ağrıyı ve krizi tetikliyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.