Rağbetimiz Rabbimize Olsun!

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan ve bugün Türkiye geneli tüm camilerde okunacak olan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu 'Rağbetimiz Rabbimize olsun' olarak belirlendi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan Cuma hutbesinin bu haftaki konusu 'Rağbetimiz Rabbimize Olsun' olarak belirlendi. Üç Aylar'a girdiğimiz bu hafta, Recep ayı ve dün idrak ettiğimiz Regaib Kandili'nden bahsedildi. Hz. Peygamber'in , “Allah'ım! Recep ve Şaban ayını bizlere mübarek eyle! Bizleri sıhhat ve afiyet içerisinde imanla Ramazan'a ulaştır!" duasının hatırlatıldığı hutbede, tüm Müslümanların İnşirah suresine olan ihtiyacından bahsedildi. 

31 Mart tarihli Cuma hutbesi şöyle:

Cumanız mübarek olsun Aziz Kardeşlerim,

Dün akşam idrak ettiğimiz Regaip Kandiliniz mübarek olsun. Resulü Ekrem Muhammed Mustafa (s.a.s)’den bugüne kadar idrak ettiğimiz ve bizi kuşatan, rahmet iklimine üç aylara kavuştuğumuz için Yüce Rabbimize hamd-ü senâlar olsun.

Bu vakitler geldiğinde Allah Resulü (s.a.s) ellerini açmış, şöyle dua etmiştir: “اللهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ” “Allah’ım, Recep ve Şaban aylarını bizler için mübarek eyle ve bizleri imanla, sağlık ve sıhhatle Ramazan’a kavuştur.” Yüce Rabbimiz, bizleri ve bütün âlemi İslam’ı her türlü kötülüğü arkasında bırakmış olarak Ramazan-ı Şerife kavuşmayı hepimize nasip ve müessir eylesin.

Aziz kardeşlerim,

Mümin için zamanın her anı, her saniyesi kıymetlidir. Hangi zaman olursa olsun elimizi Rabbimize açtığımızda, Rabbimiz bizi huzuruna kabul eder. Ancak bazı zaman dilimleri bize unuttuklarımızı hatırlatmaya gelir, çünkü insan gündelik hayatın akışı içerisinde en kıymetli şeylerini unutur, unutkan bir varlıktır. En kötü unutkanlık, insanın Rabbini unutmasıdır. En kötü unutkanlık, insanın kendini unutmasıdır, kendisini unutarak yaşamasıdır. En kötü unutkanlık, insanın çevresindeki yetimi, fakiri, miskini görmeden yaşamasıdır, zorluk ve darlık içerisinde olanları görmemesi, onları unutmasıdır. İşte bu üç aylar, kandiller, Ramazan’lar, günde 5 defa minarelerimizden okunan ezanlar, Cuma namazı, bayram namazı, bütün bunlar unutkan olan insana unuttuklarını hatırlatmak içindir.

Hutbenin başında okuduğum ayeti kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurdu: Ey iman edenler, “وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ نَسُوا اللّٰهَ” “Sakın ha sakın! Allah’ı unutanlardan olmayın.” Yeryüzünde yaşarken, hayat sürerken sizi yoktan var edeni unutmayın. Sizi her türlü nimeti bahşeden Yüce Rabbimizi unutmayın. Gündelik hayatın içerisinde alış veriş yaparken, insanlara davranışta bulunurken, eşinizle konuşurken, çocuklarınıza muamelede bulunurken sakın ha sakın Allah’ı unutmayın, Rabbiniz unutmayın. Eğer siz Allah’ı unutursanız, Allah da size kedinizi unutturur. Bu ayet, Kur’an’ın insanın bütün iliklerine tesir eden muhteşem bir ayetidir. Eğer siz Allah’ı unutursanız, Allah da size kendinizi unutturur. Allah’ı unutan kendisini unutur, Allah’ı unutan kardeşlerini unutur, Allah’ı unutan yetimi, fakiri, miskini görmez ve unutur. Allah’ı unutan ona ibadet etmeyi unutur. Allah’ı unutan doğru olmaktan istikamet üzere olmaktan uzaklaşır. Onun için Rabbimiz, sakın Allah’ı unutmayın, yoksa kendinizi unutursunuz buyuruyor.

Aziz kardeşlerim,

Yüce Kur’an’ın bize hatırlatmak istediği en büyük hakikat, şüphesiz doğru bir insan olmak, doğru bir hayat yaşamak, sıdk’tan, sadakatten, doğruluktan, istikametten asla ayrılmamaktır.

Okuduğum hadisi şerifte Allah Resulü şöyle buyurdular: Doğruluktan ayrılmayın, çünkü doğruluk sizi iyiliğe götürür, iyilik de sizi cennete götürür. Yalandan uzak durun, çünkü yalan sizi kötülüğe götürür, kötülük de sizi cehenneme götürür, ateşe götürür.

Aziz Kardeşlerim,

Doğruluk, sıdk üzere olmak, sadık olmak, sıddîk olmak, istikamet üzere olmaktır. Bir müminin olmazsa olmazlarıdır. Bütün ahlak sistemlerinin vurgu yaptığı en önemli ilke doğruluktur. Doğru sözlü olmak, doğru özlü olmak, bütün davranışlarında Rabbine karşı sadakat içinde olmak, kardeşleriyle ilişkide daima ‘sıdk’ üzere olmak bir müminin, bir Müslümanın olmazsa olmazıdır.

Yüce Peygamberimiz (s.a.s), bir Müslümanın sıdk üzere olduğunun en büyük göstergesi olarak ortaya koyduğu bütün davranışlara “sadaka” adını vermiştir. Hani bizim bir dilencinin eline tutuşturduğumuz 3-5 kuruş paraya verdiğimiz bir isim var ya yahut herhangi bir yardımı yaptığımızda sadaka dediğimiz davranış, sadece maddi yardımdan ibaret değildir. Sadaka bir müminin Rabbine karşı sadakatini gösteren, kendine karşı sadakatini gösteren, ‘sadık’ olduğunu gösteren, ‘sıddîk’ olduğunu gösteren her davranıştır. Doğruluk sadece sözle olmaz, doğruluk bütün davranışlara yansıdığında, Allah Resulü buna sadaka diyor. “Güzel söz sadakadır.” buyuruyor. “Kardeşinizin gönlünü alan hoş bir söz sadakadır.” “Kardeşinin yüzüne teşebbüsüm etmeniz sadakadır.” “Zayıf bir insana yardımcı olmanız sadakadır.” “Bir kardeşinize yolunu göstermeniz, adresini tarif etmeniz sadakadır.” “Dolu kovanızı kardeşinin boş kovasına doldurmanız sadakadır.” “Toprağa ektiğiniz her tohum, toprağa ektiğiniz her fidan, insanların ve vahşi hayvanların istifade ettiği için bir sadakadır.” “Elhamdülillah” demeniz, Allah’a şükretmeniz sadakadır. “Sübhanallah” demeniz, Allah’ı tenzih etmeniz sadakadır. “Her tekbiriniz sadakadır.” “ Yaptığınız her iyilik sadakadır.” Ancak sadaka ne demek burada? Sadaka, sizin kalbinizde Allah’ı tasdik edişinizi gösteren, Allah’a karşı sadık olduğunuzu, Allah’a karşı sadakat içinde olduğunuzu gösteren her davranıştır.

Aziz kardeşlerim,

İşte biz İslam’ın bütün bu güzelliklerinden zaman zaman mahrum kalıyoruz. Bugün İslam ümmetinin içine girdiği en büyük sıkıntı, İslam’ın bu güzelliklerinden mahrum kalmasıdır. Bütün varlığa, bütün kâinata, bütün mahlûkata karşı şefkatli olmak, merhametli olmak, Allah’a karşı sadakatimizi sadece kalbimizde saklamayıp sözlerimize, özümüze ve bütün davranışlarımıza yansıtmaktır bizden istenen.

Cenabı Hakk bizler sıdktan, sadakatten ayırmasın. Cenabı Hak bizi Sıddîkî Ekber gibi, Ebubekir Sıddîk gibi, Allah’tan ve Resulünden gelen ne var ise onu tasdik eden, onu bütün sözlerine yansıtarak konuştuğu her sözde sadık olan, sıddîk olan kullarından eylesin.

Hadisin devamında Allah Resulü şöyle buyurmuştur: “Yalandan kaçının, çünkü yalan sizi kötülüğe götürür, kötülük de sizi cehenneme götürür.” Yalan sadece söz ile yanlış ifadeler kullanmaktan ibaret değil, insanı doğruluktan, istikametten, iyilikten, güzellikten, adaletten ayıran, uzaklaştıran her davranış yalandır. Yüce Rabbimiz içinde yaşadığımız dünyayı doğru yaşayarak, istikamet üzere yaşayarak, bütün peygamberlerin getirdiği o doğru yoldan her gün Fatiha Suresinde Rabbimizden istediğimiz “اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُۜ  اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَق۪يمَۙ ” “Allah’ım bizi dosdoğru yoldan ayırma.” Yüce Rabbimiz, bizleri dünyada istikametten hiçbir zaman ayırmasın.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.