Rabbani Ölçülere Göre Zihniyet Onarımı

Altınoluk Dergisi, 381. sayısı "Rabbani Ölçülere Göre Zihniyet Onarımı" kapağıyla çıktı. 

Altınoluk sunuş yazısında şöyle tanıtılıyor:

Aziz Okuyucu,

Zihniyet, bir insanın düşünce sisteminin ana kodlarını ifade eder. Zihniyetiniz sizi tanımlar. Sizi başka zihniyet sahibi insanlardan farklılaştırır. Başka zihniyetteki insanlarla iletişiminiz yine olur, ama aynı hadise karşısındaki duruşunuz farklı olabilir.

“Müslüman zihniyeti” diye kendine özgü – nev’i şahsına münhasır bir zihniyet çerçevesi vardır.

Bunun kodları Kur’an tarafından belirlenmiş, Rasulullah (s.a.v.) tarafından da canlı hayat haline getirilmiştir.

Aslında vahye dayanan dinlerin -ki hepsi İslam diye nitelenebilir- zihniyet kodları da ana hatlarıyla birbirine benzer. Bu “ilahi kodlar”ca belirlenmiş bir zihniyet çerçevesidir.

Zaman içinde gerçekleşen tahrifatlar, menşeinde vahiy olan dinleri, ona bağlı zihniyetleri farklılaştırmıştır.

Kur’an ve Allah Rasulü (s.a.v.)’nün çizdiği zihniyet çerçevesi korunmuşluğunu sürdürüyor.

Ancak bu, İslam aidiyeti içinde bulunan herkesin de, zihniyet korunmuşluğu yaşadığı anlamına gelmiyor.

Müslüman, tesir altında kalan insan hüviyetiyle, değişime açıktır. Değişim, tesir eden güçlerin etki ağırlığına bağlı olarak sari nitelikte de olabilir, zihniyet kodlarının sarsılması mahiyetinde de olabilir.

Müslümanın zaman zaman kendi kendine bakması anlamına “Nefis muhasebesi” bu sebeple zarurettir.

“Zihniyet kodlarım yerli yerinde duruyor mu?” sorusu temel bir kişilik sorgulamasıdır.

Mesela namazı Kur’an – Sünnet ölçülerine göre kılıp, ticareti, iktisadi hayatı başka ölçülere göre yapmak, bunun için de, “çağın ölçüleri böyle” gibi bir gerekçeye başvurmak, zihniyet alaborasının tipik örneğidir. Bunun gibi evliliği “Allah’ın emri Peygamber’in kavli” ile başlatıp, düğünü “modern savruluşlar” içinde gerçekleştirmek de bir zihniyet bozulmasıdır.

Zihniyet kodlarına itina etmek lazımdır.

Kalb kayabilir.

Temiz olana kirlilik karışabilir.

Hakkın dünyasına batıl girebilir.

Korumak, korunmak... Nasıl?

Zaman zaman Kur’an’a bakmak, kendimize bakmak lazımdır.

Rasulullah (s.a.v.)’a bakmak kendimize bakmak lazımdır.

Bu sayımızda “Zihniyet Onarımı”nı kapak gündemi yaptık. “Rabbani ölçülere göre” diyerek, yeniden yeniden müracaat edilecek “Ölçü”yü işaretledik.

Kur’an’ın, vahyin ilk indiği ve Müslümanın zihniyet kodlarını temelden, adım adım inşa ettiği dönemlerde, “Kayma” alanlarına karşı nasıl teyakkuz geliştirmeye çalıştığı örnek ayetlerle anlatıldı. Kur’an o dikkatle okunduğunda, bizler de ilk İslam nesli olan “sahabe kıvamında bir müslüman” olma yolunda kendimizi inşa ederiz inşaAllah.

Kendimize imtihan yeri olan bu dünyada “iltimas” geçmemeliyiz.

Bu dünyada kendimize iltimas geçersek, hiçbir iltimasın varid olmadığı Ahiret imtihanında ciddi sıkıntı yaşayacağımız muhakkaktır.

Bilinmeli ki, Nimet verilenler sırat-ı müstekıymde olanlardır. Savruluşları sebebiyle gazaba uğrayanlar ve dalalete düşenler, sapkınlık yaşayanlar değil.

Sizleri Kasım sayımızla başbaşa bırakıyoruz. Allah’a emanet olunuz."

Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com.tr

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.