Pirinç İle Tefekkür Yolculuğu

Su içinde bataklıkta yetişen tek tahıl bitkisi olarak bilinen pirincin ekiminden hasadına, kurutulmasından fabrikada işlenerek satılmasına ve pilav olarak sofralarda yer almasına kadar tüm aşamaları, birbirinden zahmetli uğraşılarla gerçekleştiriliyor.

TÜRKİYE TARIMI İÇİN ÖNEMLİ

Önceki yıllarda dünya genelinde yaşanan sıkıntılarla gündemden düşmeyen pirinç, dünya tarımı kadar Türk tarımı için de stratejik önemi gittikçe artan bir ürün olma özeliğini sürdürüyor.

Ekimiyle uğraşanların saatlerce su dolu tarlalarda çalıştığı pirinç, yetişmesi için uygun koşullar sağlandığında üreticisinin de yüzünü güldürüyor.

RİCE2NEW

Samsun'un Bafra, 19 Mayıs, Alaçam, Yakakent, Terme, Çarşamba ve Tekkeköy ilçelerinde çiftçilerin pirinç yetiştirmek için yaptığı zahmetli çalışmalar, mayıs ayının son haftalarında tarlanın hazırlanmasıyla başlıyor.

Çeltik (kabuğu ayıklanmamış pirinç) tohumu eken çiftçiler, önce tarlalarındaki keşan adını verdikleri büyük kare şeklinde alanları, kullanımı son yıllarda giderek yaygınlaşan makineler yardımıyla ekim için hazırlıyor. Daha sonra hazırladıkları keşanların içine su salarak bütün tarlanın su tutmasını sağlayan çiftçiler, tarlalar tamamen su ile bataklık haline gelince çeltikleri saçarak toprakla buluşturuyor. Su içinde bataklıkta yetişen tek tahıl bitkisi olarak bilinen pirincin yolculuğu da böylelikle başlıyor.

ricenew

HER YEŞEREN ÇELTİK UMUT KAYNAĞI OLUYOR 

Çeltiğin pirince dönüşmesi için başlayan bu yolculuk büyük özveri ve zahmeti de beraberinde getiriyor. Her aşamasında tohumlar tutmaya başladığında bataklık ve sulak alanın üzerinde yetişen bitkileri gören üreticinin de umudu yeşermeye başlıyor.

Sürekli bakım ve su isteyen çeltikte hastalık ve yabancı ot olmasın diye ekimden yaklaşık 2 ay sonra ilaçlama dönemi başlıyor. Mevsim şartları normal seyreder ve kuraklık yaşanmaz, bol su da olursa üründe kalite ve artış sağlanmış oluyor.

Yetişmesi ve başak olgunluğunu yaklaşık 5 ayda tamamlayan çeltik yetişirken sürekli tarlalar su altında bırakılıyor, belirli olgunluğa erişen çeltikleri biçerdöverlerle hasat edilerek kurutuluyor. Son aşamada pirinç fabrikalarına satılan çeltikler, kabuklarından ayrılıp pirinç haline getirerek tüketicilerle buluşuyor.

RİCE3NEW

PİRİNÇ SADECE TÜRKİYE İÇİN DEĞİL DÜNYA İÇİN STRATEJİK BİR ÜRÜN

Çeltik üretiminin son yıllarda arttığını belirten Bafra Ziraat Odası Başkanı Sait Karagöl, geçen yıl çeltik fiyatlarındaki artışın bu yıl çeltik ekimini artırdığını ancak kuraklıktan dolayı oluşan su sorununun verimi etkilediğini söyledi.

Pirincin sadece Türkiye için değil dünya için stratejik bir ürün olduğunu kaydeden Karagöl, şöyle konuştu:

"Bölgemiz çeltik yetiştiriciliği için çok uygun. Bafra ve Çarşamba ovalarının sulak alanlarında çok kaliteli pirinç elde ediliyor ancak bu yıl yaşanan meteorolojik şartlar üretimi etkiledi. Yaşanan kuraklıktan dolayı çeltik tarlalarına istenildiği gibi su salımı yapılmadı. Bu da üründe verim düşüklüğüne neden oldu."

Çeltiğin ekim ayı başında biçerdöverlerle hasadının yapıldığını ve bölgedeki çeltik kurutma makinelerinde kurutularak pirinç fabrikalarına satıldığını kaydeden Karagöl, ürecinin emeğinin karşılığını alamadığını savundu.

Türkiye'de çeltik üretiminin geçmişe göre daha profesyonel ve teknolojik imkanlarla yapıldığını vurgulayan Karagöl, "Türkiye'nin tüm bölgelerinde çeltik yetiştirilebiliyor. En fazla ekim yapılan bölgelerin başında bizim bölgemiz geliyor. İnsanlarımız gidip marketten ya da pazardan pirinç alıyor. Evlerinde pilav ve çeşitli yemeklerde kullanıyor ancak yetiştirilmesi ve sofralara kadar uzanması çok zahmetli bir süreci kapsıyor" ifadelerini kullandı.

KAYNAK: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.