Pırasanın Bilinmeyen Faydaları

Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, sindirimi düzenleyen besin lifi bakımından da oldukça zengin olan Pırasanın aynı zamanda A, C, K ve B6 vitaminleri için çok iyi bir kaynak olduğunu söyledi.

Enç, “Sarımsak ve soğanla yakın akraba olan pırasa “allium” ailesindendir. Pırasa, pek çok kişi için “olmasa aramam” kategorisinde bulunur. Ayrıca diyet yapıyorsanız 1 adet pırasanın (bütün) sadece 50 kalori olduğunu hatırlatmak isterim. Pırasanın tek dezavantajı yüksek oranda sodyum içermesi. Tükettiğiniz sodyum oranına dikkat ediyorsanız çok fazla pırasa yememelisiniz. İster kahvaltıda isterseniz öğlen veya akşamda tercih edebilirsiniz” dedi.

PIRASANIN FAYDALARI NELERDİR?

Enç, pırasa tüketiminin faydalarını ise şöyle sıraladı; “Damarlar: Damarları koruduğu pek çok araştırmayla belgelenen “kaempferol” adlı flavonid pırasada bol miktarda bulunur. Bu bileşen, damar astarlarını aşırı aktif oksijen moleküllerine ve tahribata yol açan diğer faktörlere karşı korur. Bazı çalışmalarda, “kaempferol”ün nitrik oksit üretimini arttırarak damaları rahatlattığı yönünde sonuçlar elde edilmiştir. Pırasa bu özelliği ile yüksek tansiyonu düşürmek için tüketilebilecek sebzeler arasında yer almaktadır.

Folat: Pırasa, bioaktif bir folat olan “5-methyltetrahydrofolate” içerir. Özellikle gebelik döneminde öne çıkan bir vitamin olmasının yanı sıra folat, kalp ve damar hastalıklarının önünü açan “homosistein” adlı amino asidin seviyesinin düşmesine katkıda bulunur.

Antioksidan: Pırasa, güçlü bir antioksidan olan “polifenol” içerir. Bu antioksidanlar vücudumuzda bulunan ve çeşitli kronik hastalıklara zemin hazırlayan serbest radikallere karşı koruma sağlamaktadır.

Vitamin ve Mineraller: K, A, C, B6 vitamini, manganez ve demir mineralleri bakımından zengin olan pırasa vücudumuza enerji sağlamaktan, kemik ve doku gelişimine katkıda bulunmaya kadar pek çok işe yarar.

Kemik Sağlığı: Kemik sağlığı ve kan akışının düzenlenmesinde önemli bir rol oynayan K vitamini pırasada bol miktarda bulunmaktadır. 100 gram pırasa neredeyse günlük K vitamini ihtiyacının yarısını karşılamaya yeter. K vitamini, kemik sağlığı için kritik bir öneme sahip olan “osteocalcin” adlı proteini aktive eder.

Göz Sağlığı: Pırasada bulunan “lutein ve zeaxanthin” adlı bileşenler göz hücrelerini oksidadif strese karşı korur. Amerikan Optometri Birliği pırasanın yanı sıra kale, ıspanak, bezelye ve brokoliyi, ilerleyen yaşa bağlı olarak görülen katarakt riskini azaltmak için tüketilmesi gereken gıdalar arasında gösteriyor.

Pırasanın Besin Değeri 100 gram çiğ pırasa; 54 kalori 18 mg sodyum 2 gr besin lifi 3 gr şeker 1484 IU A vitamini 10.7 mg C vitamini 0.8 mg E vitamini 41.8 mcg K vitamini 0.4 mg niasin 0.2 mg B6 vitamini 57 mcg folat 52.5 mg kalsiyum 1.9 mg demir 24.9 mg magnezyum 31.2 mg fosfor 160 mg potasyum 0.1 mg çinko 0.1 mg bakır 0.4 mg manganez 0.9 mcg selenyum içerir. Aynı miktarda çiğ pırasa aynı zamanda 88.1 mg omega 3, 59.6 mg omega 6 yağ asidi içermektedir.

PIRASA NASIL SEÇİLİR VE MAHAFAZA EDİLİR?

İyi bir pırasanın koyu yeşil yaprakları ve beyaz bir alt kısmı olmalıdır. Dışını saran yapraklar veya beyaz kısmı üzerinde herhangi bir çürük, çatlak veya sarılaşma olmamalıdır. Pırasa yılın her ayı bulunabilir ancak en iyi zamanları sonbahardan, bahar aylarının başlangıcına kadar olan dönemdir. Taze pırasa buzdolabında, yıkanmadan muhafaza edilmelidir. Bu şekilde tazeliğini 1 hafta-10 gün arasında koruyabilir. Bir poşette saklamak sebzenin nemini muhafaza etmesine yardımcı olur. Pişmiş pırasa ise oldukça kolay bozulur, bu nedenle buzdolabında dahi olsa 2 günden uzun süre saklanmamalıdır.

Sonuç olarak pırasa; içerdiği önemli vitamin, mineral ve antioksidanlar ile beslenme programınızda bulunması gereken, sağlığa faydaları ile öne çıkan bir sebzedir. Ayrıca soğan veya sarımsak yemeyi sevmiyorsanız aynı aileden olan pırasayı bunlara alternatif olarak tüketebilirsiniz.”

PIRASA SEVGİNİZ ARTABİLİR

Enç, son olarak Pırasa sevgisini artırabilecek şu tavsiyede bulundu; “4 dal pırasa; 4 karper kadar dil peyniri; 2 adet yumurta; 2 yemek kaşığı yulaf; Pul biber; Tuz; Karabiber. Pırasaları ince halkalar halinde doğrayın. Sıcak, tuzlu suda hafif haşlayıp, soğutun. Soğuyunca suyunu iyice sıkıp bir kaseye alın, içerisine peyniri elinizle ufalayarak koyun. Tuz, karabiber, yulaf ve yumurta ile iyice karıştırın. Derin bir tavaya tabanını kaplayacak kadar zeytinyağı koyun ve yağı kızdırın. Bir kaşıkla harçtan alıp, kızgın yağa bırakın. Üzerine hafifçe bastırarak iki tarafı da iyice kızarıncaya kadar pişirin.”

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.