Parfümün İnanılmaz Zararı!

İçeriklerinde birçok kimyasal madde bulunan parfüm ve deodorantlar, erkeklerde sperm sayısını düşürerek kısırlığa neden olabilir.

Parfüm ve deodorantların içerisinde bulunan kimyasal maddelerin hem cilt yoluyla hem de solunum yoluyla vücuda geçebileceğini ifade eden Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, çok sayıda kimyasal madde içerdikleri için erkeklerde sperm sayısını düşürerek kısırlığa neden olabileceğini söyledi.

Bunun erkeklerde testosteron gibi hormonların vücutta işlev görmesini bozarak sperm kalitesini düşürüp erkekte üreme problemlerini doğurabileceğine değinen Doç. Dr. Çoksüer, "Parfüm gibi çok sayıda kimyasal içeren kozmetik ürünler, kısırlık yaptıkları yetmiyor gibi kanser riski de taşıyor. Uzun süre maruz kalındığında insan sağlığına büyük hasarlar verebiliyorlar. Birçok parfümde kullanılan fitalatlar erkeklerde üreme fonksiyonlarının bozulmasına sebep oluyor. Ayrıca bu maddeler alerjen etkiye sahip olabiliyor. Çoğu zaman bu alerjik reaksiyonlar ciltte hasara sebep olup tedavi gerektiren durumlara yol açabiliyor. Parfüm ve deodorant çok sıcak mevsimlerde her gün duş alınsa bile baş etmesi zor olan koku sorunlarına kısmen çare oldukları bir gerçektir. Fakat parfüm ürünlerinin, yanlış kullanımları durumunda bazı riskleri mevcuttur" dedi.

PARFÜMÜ CİLDİNİZE TEMAS ETTİRMEYİN

Banyo yapmamak için parfüm ve deodorant kullanılmasının deri problemlerine neden olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Çoksüer, "Parfüm terliyken kötü kokuyu bastırmak için değil, temizken terlediğinizde bu ter kokusunu daha hafif yaymak için kullanılmalıdır. Ayrıca parfümlerin çok yakından sıkılması cilt problemleri ile karşılaşmalarına neden olacaktır. Onun için parfümlerinizi tenden uzakta sıkarak teninizin hasar görmesini de engelleyeceksiniz.

Parfüm ve deodorantın içindeki kimyasalları mümkün olduğu kadar cilde temastan kaçınmak gerekir. Çok yoğun kullanımlar sonrasında kesinlikle duş almalı ve üzerinizde kalan kimyasal parfüm atıklarından da kurtulmalısınız. Elimizden geldiği kadar bu maddelerden uzak durmalıyız. Kozmetik ürün kullanacaksak eğer en doğal olanını kullanmakta fayda var. Ayrıca parfüm ve deodorant kullanırken cilde temas etmemesine ve solunmamasına dikkat etmek gerekir" şeklinde konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.