Özlenen Gencin Örnek Ahlâkı

Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir, Özlenen Gencin Örnek Ahlâkı kitabında, Peygamberimiz'in (s.a.v.) hayatını, uzun yıllardır hadis sahasında yaptığı önemli çalışmaların birikimi, tecrübesi, kendine has sıcak ve akıcı üslubuyla kaynak bir eser niteliğinde hazırladı ve okuyucuların istifadelerine sundu.

Ahlâk bütün toplumların vazgeçemediği bir değerdir. En inançsız toplumlarda bile ahlâkî değerlere ihtiyaç vardır ve tarih boyunca da var olmuştur.

Din ile ahlâk arasında da çok yakın bir ilişki vardır. Hatta ‘din ile ahlâk birbirinden ayrılması mümkün olmayan yapışık kardeşler gibidir’ denilmiştir. Allah Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de Peygamberimizi (s.a.v.) “ Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin” diye övmüş ve bütün insanlık için adeta bir hedef ve ufuk olduğunu belirtmiştir. Peygamber Efendimiz de ‘Ben ahlâk esaslarını tamamlayıp mükemmel hale getirmek için gönderildim’ buyurarak insanlığa ebedi bir kurtuluş yolu göstermiştir. Bunun yanında Peygamberimiz, bir çok hadis-i şerifte güzel ahlâkın faziletini anlatmış ve hayatının her safhasında bu numuneleri bizzat yaşayarak ve uygulayarak göstermiştir.

Prof. Dr. Yaşar Kandemir Hoca, Özlenen Gencin Örnek Ahlâkı kitabında, bu önemli konuyu ele almış. Kandemir Hocanın çalışması, uzun yıllardır hadis sahasında yaptığı önemli çalışmaların birikimi, tecrübesi, kendine has sıcak ve akıcı üslubuyla kaynak bir eser niteliğinde hazırlanmış.

Değerlerin aşındığı günümüzde; İslâm ahlâkını tanımak, yaşamak ve yaşatmak için kaleme alınan bu özgün eseri, her yaşta insanın dikkatle okuması ve hayatına tatbik etmesi gerekiyor. Her iyiyi ve doğruyu deneme yanılma yoluyla bulmaya çalışmak yerine, bu güzellikleri daha önce başarıyla uygulamış örneklerin hayatlarından süzülmüş incelikleri öğrenmek en kolay yöntem olmalı… Bu düşünceyle kaleme alınmış olan çalışma, bizleri iki cihanda mutlu edecek ahlâkî özellikleri ve güzellikleri bütün yönleriyle ortaya koymakta.

Beş bölümden oluşan kitap, hacmi, zengin kaynakları ve dipnotlarıyla, gelecek yıllarda bu sahada çalışma yapacak araştırmacılar için de önemli bir kaynak eser olacaktır.

İletişim: Tahlil yayınları, Kartaltepe Mah. 60. Sok. No: 50 Bayrampaşa- İstanbul. Tel: 0212 417 77 75

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.