Osmanlı Padişahlarının Sağlık ve Zindelik Sırları

Yapılan arşiv araştırmalarında, Osmanlı padişahları hakkında ilginç bilgiler gün yüzüne çıktı.

SULTANLARIN KULLANDIĞI KOKULAR VE İLAÇLAR 

Abdülhamid Han'ın 4. kuşaktan torunu Nurhan Osmanoğlu, Osmanlı padişahlarının kullandıkları kokuları araştırırken, saraylarda kullanılan ilaçların ve sefere çıkılmadan önce yapılan hazırlıkların bilgisine de ulaştıklarını anlattı.

Osmanoğlu, şöyle konuştu:

''Sadece dedelerimizin kullandığı kokuları gün yüzüne çıkarmadık, onların gündelik hayatta sağlıklı yaşamak için hastalıklara karşı nasıl bir tedavi yöntemi kullandıklarını da öğrenmiş olduk. Mesela dedemi görmedim. Onun sıcaklığını hissetmedim. Ama dedemin kokusu burnuma geliyor. Ben dördüncü kuşak torunu olarak bunun anlatılmaz bir heyecan olduğunu dile getirebilirim. Haremdeki cariyeler veya huzura çıkacak hanımlar, kız kardeşler, yasemin ve çiçek kokuları kullanırmış. Bu kokular aynı zamanda sarayda depresyon ve sinir yatıştırıcı özelliği nedeniyle ilaç olarak da kullanılırmış. Baş ağrısı veya migreni olanlar ilaç olmadığı için genelde reyhanla şakaklarını ovarlarmış. Diş ağrıları, ağız yaraları ve ağız kokuları için karanfil yağı kullanırlarmış.''

SEFERE ÇIKAN ASKERLERE KÜFLÜ PEYNİR

"Kanuni Sultan Süleyman'ın, kış aylarında sefere çıkarken askerlerine bağışıklık sistemlerinin kuvvetli olması için küflü peynir yedirdiği bilgisine ulaştık" diyen Osmanoğlu, küflü peynirin antiseptik özelliği olduğuna işaret etti.

EYÜP SULTAN CAMİİ GÜL SULARIYLA YIKATILIRDI

Osmanoğlu, Abdülhamit Han'ın sabah kahvaltısından önce mutlaka kahve içtiğini ifade ederek, "Tüm Osmanlı padişahları, Ramazan ayından bir hafta önce Eyüp Sultan Camisi'nin kubbelerini safran, gül ve amber sularıyla yıkatırmış. Bunu da sabah gün ağarırken, gün ışığının vurduğu kubbelerden etrafa güzel ve ferah kokular yayılması için yaparlarmış'' dedi.

YENİÇERİLERE YAĞMUR SUYU İÇİRİLİRDİ

Yavuz Sultan Selim'in başlattığı bir geleneğe de dikkati çeken Osmanoğlu, "Savaş sırasında hastalanmamaları için sefere çıkmadan önce Yeniçerilere mevlevihanenin sekizgen havuzunda toplanan yağmur suları içirilirmiş. Bu gelenek Yavuz ile başlatılmış" ifadelerini kullandı.

GÜL VE TARÇIN YAĞI

Osmanoğlu, arşiv araştırmalarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Sultan Abdülhamit Han'ın adı 'Ferhan' olan atı sefere çıkarken gül yağıyla tımar edilirmiş. Gül yağı hayvanlarda, özellikle atlarda kullanılınca kana karışıp atın daha enerjik olmasını sağlarmış. 1. Ahmet, 4. Murat ve Kösem Sultan sabah çaylarına tarçın katarlarmış. Tarçın üşümeyi önlermiş. Ayrıca bazı padişahlar da sefere çıkarken vücutlarına tarçın yağı sürer, seferde de yine tarçınlı çay içerlermiş.''

PADİŞAH KOKULARI TESCİLLENDİ

Saraylarda kullanılan kokuları Osmanoğlu ile birlikte araştıran koku eksperi ve sosyolog Bihter Türkan Ergül ise  padişah kokularının tescillendiğini belirterek, "Yaptığımız arşiv araştırmasında padişah kokularının aynı zamanda tedavi yöntemlerinde de kullanıldığının ortaya çıkması, araştırmaları farklı bir alana çekti'' şeklinde konuştu.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.