Oruçluyken Baş Ağrısı Neden Olur, Nasıl Geçer?

Yapılan bilimsel çalışmalar, Ramazan’da tutulan orucun vücuttaki metabolizmayı yavaşlattığını ortaya koymuştur. Bu yüzden sağlıklı kalmak için doğru besinleri doğru miktarlarda seçmek çok önem kazanmaktadır. Peki oruçluyken baş ağrısı neden olur? Oruçluyken baş ağrısı ve mide bulantısı nasıl geçer? İşte size Ramazan’ı sağlıklı bir şekilde geçirmeniz için birkaç tavsiye...

Oruç tutan kişilerin sık sık baş ağrısı şikayetinden yakındıkları görülür. Bunun nedeni; sahura bağlı olarak uyku düzenin değişmesi ve Ramazan’da uyulması gereken sağlıklı beslenme kurallarına bağlı kalınmamasıdır. Normal zamanlarda hiç baş ağrısı şikayeti yaşamayanlarda dahi bu rahatsızlık ortaya çıkarken migren hastalığı bulunanlarda ise durum daha dayanılmaz bir hal alabilir.

ORUÇLUYKEN BAŞ AĞRISI NEDEN OLUR?

Ramazan ayında baş ağrısı oluşumuna zemin hazırlayabilecek birçok neden vardır. Baş ağrısının oluşumunda tek başına da rol oynayabilen bu etkenler, oruç nedeniyle bir araya gelerek daha güçlü bir etki oluşturur ve Ramazan ayına has baş ağrılarını meydana getirir. İşte oruç esnasında baş ağrısı oluşumunun nedenleri...

Açlık: Açlık, baş ağrısı oluşumuna zemin hazırladığı, migren ve gerilim tipi baş ağrılarının oluşumunda etkili olduğu bilinen bir nedendir. Bu nedenle migren hastalığı bulunanlarda atakların oluşum ihtimalini güçlendiren açlık, uzun süreli olduğu durumlarda migren hastalığı bulunmayan kişilerde de gerilim tipinde migren benzeri ağrıların oluşumuna sebebiyet verir.

Sıvı Kaybı: Bazı baş ağrısı türlerinin oluşumunda yetersiz su içmenin tek neden olarak rol oynadığına yönelik araştırmalar mevcuttur. Yani yetersiz sıvı alımı, baş ağrısı oluşumuna zemin hazırlar.

Sigara Bağımlılığı: Özellikle günlük bir paket ve üzerinde sigara içen kişilerin oruç tutmakta oldukça zorlandığı, açlık ve susuzluktan daha çok sigarasızlıkla mücadele ettikleri görülür. Bunun sebebi sigara bağımlılığıdır.

Uyku Düzeninin Bozulması: Ramazan ayında sahur nedeniyle bölünen uyku, sahurda tüketilen fazla miktardaki besinin neden olduğu şişkinlik nedeniyle hemen uyuyamama ve sabah işe giden kişilerde bu süreçte uykunun yetersiz kalması, baş ağrısı oluşumunda rol oynayabilir.

Psikolojik Nedenler: Baş ağrısı gelişiminde rol oynayan nedenlerden bir diğeri ise psikolojik etkenlerdir. Ramazan ayı ve oruç, sabır gerektiren zorlu bir süreç olup bu ayda iftarı beklemekte zorlanan kişilerde psikolojik etkenlere bağlı olarak baş ağrısı ve sinirlilik hali görülme sıklığı oldukça yüksektir.

ORUÇLUYKEN BAŞ AĞRISI NASIL GEÇER?

Hafif ve orta şiddetli baş ağrısını gidermek için neler yapılabilir?

Uyku düzeni bozulsa bile yeterli saat uyuyabilecek, ilaçlarını düzenli ve oruca uygun bir şekilde kullanabilecek olan kişiler oruçlarını tutabilirler. Bu kişilerin de ramazan boyunca hafif ve orta şiddette baş ağrısı yaşayabileceklerini aktaran Prof. Dr. Mustafa Ertaş ve Prof. Dr. Ayşen Yücel, “Hafif ve orta şiddette bir ağrıysa kişi nefes ya da gevşeme egzersizleriyle bu ağrıyı geçirebilir” diyor ve egzersizler hakkında bilgi veriyorlar

“Ağrıyı azaltma üzerine yapılan egzersizler ağrı kontrolünde çok yararlı olur. Bu sebeple ağrılar için nefes ve gevşeme egzersizleri yapabilirsiniz. Nefes egzersizleri tıpkı doğum sancıları sırasında uygulandığı gibi yapılabilir. Ağrıyı kendi kendinize kontrol etmeye çalışırken bir yandan da vücudun iyi oksijen almasını sağlayarak, dokulara daha fazla oksijen gönderirsiniz” diye konuşan hekimler, gevşeme ve dikkat dağıtma egzersizlerinin de faydalı olacağını belirterek şöyle devam ediyorlar:

“Kişinin kendi kendine kaslarını gevşettiği egzersizler de çok yararlıdır. Bu egzersizlerin sessiz, sakin bir ortamda, mümkünse sevilen bir müzik eşliğinde yapılması çok faydalı olur. Dikkati dağıtma egzersizleri için; başka bir şeyle uğraşabilir, müzik dinleyebilir veya sizi rahatlayan herhangi bir şeyle ilgilenebilirsiniz. İmkanınız varsa, loş ve sessiz bir ortamda uzanabilirsiniz. Temiz havaya çıkabilirsiniz. Ayrıca migren ağrısı sırasında başınızı bir eşarp veya tülbentle sıkmak, başınızın üzerine buz veya soğuk uygulamak, atağı geçirmede oldukça yardımcı bir uygulama olacaktır.”

İslam ve İhsan

ORUÇLUYKEN UYKUMUZ NEDEN GELİR?

Oruçluyken Uykumuz Neden Gelir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Hayirli ramazanlar diliyorum dini paylasim ve dinimizi esas alan temel sorunlari bu sosyal alanda zeminde bizlerin hizmetine sunan tüm calisanlara minnetlerimi sunuyorum Allah sizlerden razi olsun. Calismalariniz her alanda daim olsun. Hayirli geceler Allaha emanet olun

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.