Örnek Şahsiyetli Gençler Yetiştiriyoruz

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı Şahsiyet Akademisi Birim Müdürü Adem Güneş ile Şahsiyet Akademisi üzerine konuştuk.

Röportaj: Abdussamet Eren

Sizi tanıyabilir miyiz?

Adem Güneş: Aslen Mardin Midyatlı olup ortaöğrenimimi Mardin Merkez’de tamamladım. Lisans eğitimimi Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler (İng.) bölümünde aldım. 2008 yılında Hüdayi Vakfıyla tanıştıktan sonra elhamdülillah bir ‘nesil endişesi’ zuhur etti.  Bu münasebetle binin üzerinde genç ile yakın ilgi-alâka kurduk. Özellikle liseli gençlerle olan diyaloğumuz 4 yıldır Şahsiyet Akademisi çatısı altında devam ediyor.

Şahsiyet Akademisi nedir, neyi hedeflemektedir?

Adem Güneş: İstanbul’da, Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı çatısı altında faaliyet gösteren 4 yıllık bir müessesemizdir. Bireyi şahsiyet yapıp topluma kazandıran öğrencilerin okul dışında kalan zamanlarını değerlendiren ikinci bir okuldur.

Bir şahsiyet arayışı içinde olan günümüz gençliğinin önündeki en büyük engel sekülerleşmedir. Kapsamı çok geniş ve tartışmalı olan bu kavramı biz TDK’daki karşılığı olan dünyacılık olarak alırsak, meselemizin ne kadar derin olduğunu görürüz. Gençlerimizin kapıldığı bu sekülerleşme, yani dünyevileşme hastalığı, gençleri dini ve manevi hayattan koparmaya çalışıyor. Bu açıdan yetişen gençler manevi çöküntü, ruhsal problemler, psikolojik hastalıklar ve rahatsızlıklarla boğuşmak zorunda kaldıklarından şahsiyetleri hep eksik kalıyor. Kendilerini inşa edebilecekleri örnek, rol model şahsiyetler olmaları imkânsızlaşıyor. Diğer yandan gençlerin veya toplumun takip edecekleri örnek şahsiyetlerin azlığı da bizi tedirgin ediyor. Bu açıdan Şahsiyet Akademisinin misyonu şudur: “Sekülerleşen toplumda ilmi ile amel eden; fiziki, ruhi, zihni ve içtimai gelişimi önemseyen örnek şahsiyetler yetiştirmek.”

Her ne kadar insan karakterinin büyük kısmı, çocukluk döneminde oluşsa da biz şahsiyetin diğer bir deyişle şahsın has duruşunun gençlik, yani lise yıllarında oluştuğunu ve oturduğunu düşünüyoruz.

Bu yüzden biz her sene kontenjan dâhilinde, Herhangi bir ortaöğretim kurumunda okuyan ufuk, ideal, firaset ve kişilik sahibi öğrencilerin lise yılları boyunca hem akademik başarılarını tamamlayabilmeleri, hem de örnek şahsiyetler olarak yetişmeleri için gayret ediyoruz.

gonullu_bir_egitim

Şahsiyet Akademisi karakter eğitim okulu olmaktan ziyade bir şahsiyet yetiştirme okuludur. Hedefimiz; firaset sahibi, düşünen, ilmi ve fikri alt yapıya sahip, başarılı örnek şahsiyetlerin yetişmesidir.

“Örnek şahsiyetler yetiştirme gayretindeyiz” dediniz, bunu nasıl yapıyorsunuz, başarabiliyor musunuz? Yaptığınız çalışmalardan biraz bahseder misiniz?

Adem Güneş: Örnek şahsiyetler yetiştirmek için işimize dört elle sarılıyoruz. Dört başlık altında geliştirmiş olduğumuz çalışmalarımız şöyle; şahsiyet gelişimi, dersler, yatılı programlar ve sosyal-sportif faaliyetlerdir. Biz bu çalışmaları yaparken talebelerimizin şahsiyet gelişimine katkısı olan dört boyutu; yani fiziki (bedensel), ruhi (manevi), zihni ve içtimai (sosyal) yönlerini geliştirmeyi amaçlıyoruz.

Şahsiyet gelişimi programlarımız bizi diğer kurumlardan veya programlardan ayıran önemli bir çalışmadır. Aslında bunu herkes yapıyor ama bizim farkımız şuradan geliyor; biz şahsiyet gelişimini ayrı bir başlık altında temellendirip uyguluyoruz. Öncelikle dört sene boyunca eğitim müfredatında devam edecek “Şahsiyet Gelişimi” dersimiz var.

Bunun yanı sıra “Aylık Şahsiyet Buluşmaları”, “Şahsiyet Gelişim Seminerleri”, “Şahsiyet Kitap Müzakereleri” mevcut. Bununla da bitmeyip “Şahsiyet Gelişim Dersleri” bünyesinde Diksiyon-Hitabet, Ney, Hüsn-i Hat, Osmanlıca, Fotoğrafçılık ve Şahsiyet Biyografi Okumaları gibi seçmeli dersler veriyoruz.

gonullu_bir_egitim2

Eğitim müfredatımızın vazgeçilmezi dil eğitimidir. Kış dönemi ve özellikle yaz dönemi yoğun bir şekilde Arapça ve İngilizce eğitimi veriyoruz. Bu derslerin yanı sıra vazgeçilmez derslerimizden Kuran-ı Kerim, okul derslerine takviye olarak Matematik, İslam Tarihi, Dil Anlatım vb. derslerimiz mevcut.

Bu kadar dersi nasıl veriyorsunuz?

Adem Güneş: Biz bunları yıllara bölüyoruz. Bizle beraber olmak isteyen öğrencilerimiz için 4 yıllık akademi müfredatımız bu. Diğer taraftan, yatılı programlarımızı hem dönem içinde hem de yazın yaptığımız programlarla sürdürüyoruz. Dönem içinde Cuma günleri adab-ı muaşeret konulu yatılı programlarımız oluyor. Ara dönem ve yaz aylarında ise sırasıyla haftalık kaynaşma ve okuma yatılı programları ile yoğunlaştırılmış dil eğitimi programlarımız işliyor. Cuma günleri yaptığımız programlara katılım seçimli olsa da ara dönem ve yaz dönemi programlarımıza katılım zorunludur.

Hem moral ve motivasyonu sağlama konusunda hem de şahsiyetin oluşmasına büyük katkısı olduğunu düşündüğümüz sosyal-sportif faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Şu ana kadar gerçekleştirmiş olduğumuz hem yorgunluklarını attıkları hem de becerilerini geliştirdikleri sosyal-sportif faaliyetlerimize örnek olarak şunları verebiliriz:

İstanbul’u Anlamak başlıklı tarihi ve kültürel gezi-ziyaretler, piknik organizasyonları, havuz, halı saha maçları, paintball, karting, boğaz turu, geleneksel sporumuz okçuluk, MMA, uzak doğu sporlarından tekvando ve wing-tsu vs.

Bunların dışında olarak çeşitli sosyal sorumluluk ve hareketlilik projelerine de imza atıyoruz. Anadolu’da bir anaokulu için “Oyuncak Kampanyası”, Suriyeli muhacir kardeşlerimiz için birkaç defa “Suriyeli Kardeşim” adı altında giyim ve erzak kampanyası düzenledik. Hali hazırda birçok öğrencimiz kendi şahsi gayretleri ile projelere dâhil oluyorlar.

gonullu_bir_egitim4

Geniş açıyla baktığınız zaman talebelerimizle dört senelik lise hayatları boyunca hiç uzun soluklu ayrılık yaşamıyoruz. Dört koldan, dört elle sarıldığımız işin ve uzun beraberliğimizin sonunda, firaset sahibi, düşünen, ilmi ve fikri alt yapıya ve hassasiyete sahip, manevi yönü gelişmiş, kendisine ait bir yol bulmuş veya yol açmış, şahsiyetiyle çevresine örnek bir neslin yetişmesini ön görmek kehanet olmasa gerek.

Efendim, kayıt olmak isteyen bir öğrenci için yol haritanız belli mi nasıl süreçten geçiyor?

Adem Güneş: Öğrencilerin kayıtları 3 aşamada oluyor. Birincisi (Ağustos-Eylül) Yeni dönem ön kayıtlarının ilan edilmesi ve web sitemiz üzerinden ön kayıtların alınması.

İkinci aşama (Eylül-Ekim), yazılı sınav ve mülakatların yapılması. Mülakat komisyonun karşısına çıkan öğrencilerimiz kazanmaya hak kazandıklarından üçüncü aşamaya geçilmiş oluyor. Bu aşamada (Ekim-Kasım) öğrencilerimiz kesin kayıt ve eğitim programını uygulamaya başlıyorlar.

gonullu_bir_egitim3

Programınızı nerede icra ediyorsunuz? Öğrencileriniz nasıl ulaşım sağlıyorlar?

Adem Güneş: Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı Üsküdar Yerleşkesinde eğitimlerimizi icra ediyoruz. Elhamdülillah Hüdayi Hazretlerinin haneleri, maneviyat ve tarih kokan şeyh dairesinde programımızı yürütüyoruz.  Üsküdar İstanbul’un ulaşım konusunda en rahat bölgelerinden biri olması hasebiyle öğrencilerimiz en uzak ilçelerden bile rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Metro, metrobüs, Marmaray ve otobüs hatları ile Üsküdar bu konuda çok avantajlı. Tuzla, Sultanbeyli, Avcılar, Başakşehir vs. gibi İstabul’un en uzak yerlerinden gelen öğrencilerimiz var.

Son bir soru sormak istiyorum. Bu kadar programı nasıl yapıyorsunuz, tek başınıza mı yürütüyorsunuz?

Adem Güneş: Hayır, biz bu çalışmaları yaparken tabi ki tek başımıza değiliz; fikirleriyle bizi aydınlatan ve heyecanımızı hep dorukta tutan birbirinden muhterem danışma kurulu üyelerimiz, talebelerimizi yetiştiren kıymetli hocalarımız ve talebelerimizin takip ettikleri, yolundan gittikleri birbirinden değerli üniversite talebesi rehber ağabeylerimiz ile birlikte bu serüveni sürdürüyoruz. Kendilerine sonsuz şükranlarımı iletiyorum. Eğitim gönül işidir. Gönlü olmayanın bu alanda bulunması faciadır.

gonullu_bir_egitim5

Kâinatın ihtiyaç duyduğu insanı yetiştirmek istiyorsanız; gönüllü, fedakâr, diğerkâm ve samimi bir ekibinizin olması gerekiyor. Eğitimde ciddiyet ve kararlılık da çok önemlidir. Biz ekip olarak gönülden gelen değerlerimizi kenara bırakmadan işimize aynı oranda ciddiyet ve istikrarla, elhamdülillah diyerek devam ediyoruz.

Bize vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Adem Güneş: Allah razı olsun. Biz de çok teşekkür ederiz.

Ayrıntılı Bilgi için: www.sahsiyetakademisi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.