Öldükten Sonraki 10 Dakika Görüntülendi

Ölümün anlık bir şey olmadığı açıklanmıştı! Bu bilgi, o tezi çürütecek. Açıklanamayan vakada, hastanın ölmesinden sonra beyin aktivitesi 10 dakika boyunca kaydedildi.

Ölümden sonra hayat var mı? sorusunu gündeme getiren olay Kanada’da yaşandı. Açıklanamayan vakada, hastanın ölmesinden sonra beyin aktivitesi 10 dakika boyunca kaydedildi.

Hasta ölü ilan edildiğinde delta dalgaları kaydedilmeye devam edildi. Uzmanların açıklamasına göre; bu dalgalar normalde derin uykudayken ortaya çıkar ve beyin hala çalışıyor demektir.

Ölüm zamanlaması, organ bağışıyla ilgili zor soruları gündeme getiriyor. Ancak kalbi durduktan sonra sağ kalan beş kişiden biri, olayla ilgili deneyimlerini bildirdi. Bu bağlamda doktorlar, insanların beyinlerinin klinik olarak öldükten sonra da çalışmaya devam edebileceğine dair bilimsel kanıtlar buldu.

KALBİ DURAN İNSAN NE KADAR YAŞAR?

Bir hasta, kalbi durduktan 10 dakika sonra kalıcı beyin aktivitesi gösterdi ve normalde derin uykudayken alınan beyin dalgalarını tecrübe etti. Kanada’da bir yoğun bakım birimindeki doktorlar bu olayı olağanüstü ve açıklanamayan olarak nitelendirdiler.

Kanada’daki Batı Ontario Üniversitesi’nden araştırmacıların verdiği bilgiye göre; dört vakanın üçünde kalp durmadan önce beyin hareketsizliği söz konusuydu. Bununla birlikte, vakaların birinde, kalp durduktan sonra hastanın beyni çalışmaya devam etti.

Araştırmacılar, bir hastada hem kardiyak ritim hem de arteryal kan basıncının kesilmesinin ardından tek delta dalga patlaması sürdüğünü belirtti. Çalışmaya göre; dört hastanın beyin kayıtları çok farklıydı. Bu da, iddiaya göre; herkesin ölümünün benzersiz bir şekilde yaşamasına neden oluyor.

Kardiak arrestlerden sağ kurtulan insanların beşte biri kadarının “klinik olarak” ölürken dünyevi bir deneyime sahip oldukları bildirildi. Bununla birlikte, bilim insanları, ölüm sonrası yaşantı için bunun ne anlama geldiğinden bahsetmek için henüz erken olduğunu söyledi.

2013’te kalbi durmuş sıçanlar üzerindeki deneylerde benzer bir fenomen araştırıldı. National Academy of Sciences dergisinde yayınlanan araştırmada, sıçanlarda öldükten bir dakika sonra bile bir miktar beyin aktivitesi olduğu ortaya çıktı.

Kaynak: Daily Mail

 

İslam ve İhsan

ÖLÜMDEN SONRA NE OLUR?

Ölümden Sonra Ne Olur?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.