Okullara 'güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi' Geliyor

İçişleri Bakanı Soylu imzasıyla valiliklere gönderilen genelgeye göre, tüm okullar için kolluk kuvvetleri personelinden "Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi" görevlendirilecek.

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, okulların çevresinde alınacak güvenlik tedbirleri ve uyuşturucuyla mücadele konusunda, 81 ilin valisi, emniyet müdürleri, jandarma komutanları, bölge jandarma komutanları ve sahil güvenlik komutanlarıyla video konferans sistemi ile toplantı yaptı. Soylu, "2017-2018 Eğitim-Öğretim Döneminde Okulların Çevresinde Alınacak Güvenlik Tedbirleri" başlıklı genelgeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İçişleri Bakanı Soylu imzasıyla valiliklere gönderilen genelgede, çocuk ve gençlerin güvenli ve huzurlu bir ortamda eğitim dönemi geçirmeleri için okullarda alınan güvenlik tedbirlerinin bu yıl da devam edeceği bildirildi.

Genelgede, okulların çevresinde alınacak güvenlik önlemlerinin planlaması yapılırken önceki yıllarda yaşanan aksaklıkların tekrarlanmaması uyarısında bulunuldu. Okulların bulunduğu çevrelerde meydana gelen suç türleri, sayıları ve çevresel faktörler göz önünde alınarak risk analizine dayalı planlama yapılması istendi.

Bu çerçevede tüm okullarda bugüne kadar meydana gelen suç sayıları, suç türleri, okulların fiziksel güvenliği ve mevkileri ile çevresel etkenler göz önünde bulundurularak güvenlik değerlendirmesi yapılacak ve okullar güvenlik yönünden öncelikli gruplarda değerlendirilecek.

Öncelikli okullarda, çocuk, asayiş, narkotik ve trafik birimlerinden ekipler bulunacak.

Tüm okullar içinse kolluk kuvvetleri personelinden "Güvenli Eğitim Koordinasyon Görevlisi" görevlendirilecek.

KOORDİNASYON GÖREVLİSİ OKUL YÖNETİCİLERİYLE İRTİBATLI OLACAK

Güvenli eğitim koordinasyon görevlisi, birinci derecede öncelikli okullarda, sorumlu olduğu okul yöneticileri ile en az haftada bir, ikinci derece öncelikli okullarda en az 15 günde bir, üçüncü derece öncelikli okullarda ise en az ayda bir görüşme yapacak.

Görüşmede dile getirilen sorunlar ve güvenli eğitim koordinasyon görevlisince tespit edilen aksaklıklara ilişkin tutanaklar tutulacak. Bu tutanaklar Çocuk Şube Müdürlükleri ve bağlı büro amirliklerine gönderilecek.

Güvenli eğitim koordinasyon görevlilerince yapılan değerlendirmeler sonucunda, okul ve çevresindeki risk faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik tedbirler diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde Çocuk Şube Müdürlükleri koordinesinde alınacak.

Okulla ilişkisi bulunmayan kişiler, okul çevrelerinden uzaklaştırılacak, gerekiyorsa cezai işleme tabi tutulacak.

Çocuklara sigara, alkol, bali, tiner gibi insan sağlığını tehlikeye sokan maddelerin satışı sıkı denetlenecek ve aykırı hareket eden kişilere kesinlikle müsaade edilmeyecek. Gerekiyorsa cezai işlem uygulanacak. Eğitim-öğretimi olumsuz etkileyen metruk bina ve yapılar denetlenecek.

NARKOTİK TİMLER OKUL ÖNLERİNDE OLACAK

Genelgeyle okul ve çevrelerinde, çocukların, bedensel ve cinsel gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek müstehcen ve diğer olumsuz unsurların yanı sıra, yasadışı örgütlerin ve ideolojik faaliyetlerin etkilerinden uzak tutulması ve korunması sağlanacak.

Ayrıca çocukların korunmasına yönelik çalışmalara ek olarak caydırıcılık oluşturması amacıyla Motosiklet Polis Timleri ile Narkotik Suçlarla Mücadele birimleri tarafından okul önleri ve çevresinde Narkotimler, "NTP" logolu kıyafet/magnetler ile görevlendirilecek.

ÖNCELİKLİ OKULLARA GÜVENLİK KAMERASI KURULACAK

Genelgeye göre, yeni eğitim-öğretim döneminde il emniyet müdürlüklerince belirlenmiş okullara, Milli Eğitim Bakanlığınca güvenlik kamera sistemleri kurulacak. Kamera sistemleri okulların kolluk birimleri bünyesinde bulunan Kent Güvenlik Yönetim Sistemlerine (KGYS) entegre edilecek.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.