Nitelikli İnsanın İzini Sürüp Elinden Tut

Mâhir İz hocaefendi, insan yetiştirmede tanıyanlarının şehâdetiyle ismi gibi mâhir bir üstattır. Onun Mustafa Öz beye yazdığı 10 Zilhicce 1388 H./ 28 Şubat 1968 tarihli şu mektubu, ufkunu ve ilgi kalitesini göstermesi bakımından son derece dikkat çekicidir.

“Aziz sevgili oğlum Mustafa Öz!

Tebriknâmeni aldım, teşekkür ederim; bütün füyûzât-ı mâneviyye ile ömrünün memlu (dolu) olup derecât-ı âliyyeye irtikanı ez cânü dil (yüce mertebelere yükselmeni bütün içtenliğimle) Cenâb-ı Haktan niyaz ederim.

Evlâdım! Benim meslekteki heyecanımı bilirsin, erbâb-ı kabiliyet ve liyâkatin (yetenek ve yeterlilik sahiblerinin) kalabalık arasında kaybolmasını istemem. İnsanoğlu, cemiyette lâyık olduğu mevkide bulunmazsa ve ona evliyâ-yı umur (işleri yöneten kimseler) sebeb oluyorsa zulümdür. Eğer o ferd-i lâyık (layık kişi) hakkını aramakta ihmâlkâr davranırsa, muin-i zâlimdir (zâlimin yardımcısıdır, zâlime yardım etmiş demektir).

Şimdi sana gelelim. Aile durumunu bilmediğim için düşüncelerimi kesin olarak söyleyemiyorum. Eğer aile durumun askerlik esnasında seni sıkıntısız yaşatacak ise derhal askere gidip o vazifeni tamamlamalısın, ondan sonra dersin mâhiyeti ne olursa olsun Enstitülerde açılacak olan asistanlık imtihanlarına girmelisin. Maksat, sizlerin Enstitü câmiasına intisabınızdır. İlim de dâvâ da ancak bu kaynaktan intişar edecektir. Bazı arkadaşlarınız, işittiğime göre, sevdikleri veya alâkadar oldukları derslerde asistanlık imtihanı açılmasını bekliyorlarmış. Bugün için o düşünce yersizdir. Bir an evvel kadroyu hakiki ehilleriyle doldurmak vazifemizdir. Eğer aile durumu, senin bir müddet daha para biriktirmek bakımından vazifede devamını âmirse, o zaman çâresizdir, bekleyeceksiniz. (Süleyman) Uludağ, zannediyorum Kastamonu’da, ona da yaz, harekete geçsin. Ve diğer arkadaşlarınızı siz daha yakinen tanırsınız. Bu meslek, hizmet mesleğidir, feragat yoludur. Nasibler mukadderdir, onlar gelir, insanı bulur; elverir ki biz yolunda olalım.

İmanına ve ameline ve kabiliyetine inandığınız arkadaşlarınızı ikaz ediniz! İşimiz büyüktür ve çoktur. Kaybedecek zamanımız yoktur.

Yeniden dini telakkileri ele almak lâzım geliyor. Her gün, acı bir hakikatle daha karşılaşıyoruz. Etraf çorak, sonra şirâze de kopuk, hülâsa, dedim ya, iş çok, Allah yardımcınız olsun. Gözlerinden öper, muvaffakiyetler ve afiyetler niyaz ederim.”[1]

Mâhir hocanın şu ifadeleri üzerinde bir kere daha düşünmeli ve bu çerçevede kendimize, çevremize ve sorumluluklarımıza bu gözle bakabilmelidir:

“İnsanoğlu, cemiyette lâyık olduğu mevkide bulunmazsa ve ona evliyay-ı umur (işleri yöneten kimseler) sebeb oluyorsa zulümdür. Eğer o ferd-i lâyık (layık kişi) hakkını aramakta ihmâlkâr davranırsa, muîn-i zâlimdir (zâlimin yardımcısıdır, zâlime yardım etmiş demektir).”

[1] Mustafa Özdamar, Mahir İz Hoca Belgesel, s. 92-93.

Kaynak: Dr. Adem Ergül, Medeniyet Öncülerimizden 365 Lider Davranış, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.