Müslümanlara Karşı Nefret Onun Yüzünden Artıyor!

İngiliz ve Amerikan vatandaşlarının terör örgütü IŞİD tarafından alıkonulması ve infaz edilmesinin ardından, İngiltere'nin başkenti Londra'da Müslümanlara yönelik nefret suçlarında ve saldırılarda artış olduğu ortaya çıktı.

İngiltere’de Müslümanlara yönelik saldırıları izleyen hükümet destekli "Tell Mama" grubunun Direktörü Fiyaz Mughal, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, Londra polisi tarafından tutulan kayıtlarda Müslümanlara yönelik saldırıların, özellikle IŞİD'in şiddet dolu eylemlerini takiben arttığının açıkça görüldüğünü söyledi.

Mughal, son dönemde Müslümanlara yönelik nefret suçu işleyenlerin kullandığı dilin, IŞİD'in eylemleriyle doğrudan ilişkili olduğunu vurgulayarak, kayıt altına aldıkları olaylardan örnekler verdi. Mughal, "Alışverişe çıkan bazı kadınlar, 'biz de sizin başınızı keselim' benzeri ifadelerle karşılaşırken, başka bir olayda ise kimliği belirsiz birkaç kişi, IŞİD'in baş kesme eylemlerine atıfta bulunarak bir kadına, 'senin kafan yerde daha iyi dururdu' şeklinde seslenmişler" diye konuştu.

BATI’DA İSLAMOFOBİK SUÇLAR ARTIYOR

İngiltere’de başkentin güvenliğini sağlayan polisin Ekim 2013-Eylül 2014 döneminde kayıt altına alınan verilerini inceleyen grup, bir önceki yıla (Ekim 2012-Eylül 2013) göre, İslamofobik suçlarda yüzde 6,5'lik artış yaşandığını bildirdi.

İslamofobik suçların özellikle 2014 yılının Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında, IŞİD'in ada gündeminde geniş yer aldığı dönemde gerçekleştiği kaydedildi.

TÜM DÜNYADAKİ İNSANLARI ETKİLİYOR

Britanya Müslüman Birliği (MAB) Başkanı Dr. Ömer El-Hamdun, IŞİD'in Irak ve Suriye'deki infazlarının İslam'ın olumsuz resmedilmesine ve algılanmasına neden olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Küresel bir köyde yaşıyoruz. Dünyanın herhangi bir noktasında gerçekleşen şey, tüm dünyadaki insanları etkiliyor. IŞİD tarafından rehin alınan İngiliz vatandaşı Alan Henning gibi, evinin konforunu bırakarak yardım amaçlı bölgeye giden ve daha sonra terör örgütü tarafından başı kesilen kişileri görünce halk nasıl hissedebilir? Tabii ki sinirleniyorlar, üzülüyorlar. Tam değerlendirme yapamayan bazı kişiler hırslarını Müslümanlardan çıkarıyor. Kimisi çirkin bir dil kullanırken, kimisi fiziksel saldırıda bulunuyor. Bunun İslamofobi'nin dışa vurumu olduğu açıkça ortada."

Britanya Müslüman Konseyi (MCB) basın sorumlusu Nasima Begüm de "Siyasi söylemlerde tüm Müslüman gençlerin Suriye'ye gitmesinin ulusal güvenlik riski olarak görülmesi ve genel olarak İngiliz olan Müslümanlara şüpheyle yaklaşılması hiç şaşırtıcı değil" yorumunda bulundu.

İngiltere'de yaklaşık 3 milyon Müslüman yaşıyor. Bu sayının 2030 yılına kadar 5 buçuk milyona ulaşması öngörülüyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.