Mü'minlerin İmtihânı

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- buyurur: “Hayat, iki günden ibarettir. Bir gün lehine (yani sana tebessüm hâlinde), bir gün de aleyhine (yani hüzün içinde)dir. Gün lehine olduğunda (yani nîmet ve muvaffakıyetlere eriştiğinde) şımarma; aleyhine olduğunda da daralıp feryâd ü figân etme! (Her iki hâlin de Rabbinin imtihanı olduğunu unutma!..)

HER KULUN HAYAT ŞARTI FARKLIDIR

Dünyâ imtihânının bir îcâbı olarak da her bir kuluna ayrı ayrı hayat şartları takdîr etmiştir. Yâni insanoğlu, toplum hayâtının nizam, insicam ve huzur üzere devâmı hikmetine binâen, maddî ve mânevî bakımdan çok farklı seviyelerde yaratılmıştır.

Bütün insanlara aynı istîdat, aynı meslekî kâbiliyet, aynı maddî ve mânevî özellikler verilmiş olsaydı, toplumda bir hiyerarşi kurulamaz, dolayısıyla huzurlu bir hayat nizâmı söz konusu olmazdı. Bunun içindir ki insanlar, toplum hayâtında birbirini yıkayan iki el gibi birbirlerine muhtaç kılınmış ve bir bütünün parçaları gibi birbirini tamamlayan farklılıklar içinde hayat sürmeye memur edilmişlerdir.

FARKLI İMKÂNLARA SAHİP OLMANIN HİKMETLERİ

Dolayısıyla bir imtihan âlemi olan bu dünyâda, insanların çok farklı imkânlara sâhip olması, hikmetsiz değildir. Bu durum, mü’minler arasında îmânî ve vicdânî bâzı hak ve mes’ûliyetler meydana getirmektedir. Allah Teâlâ, insanlar içindeki zayıf, güçsüz ve mahrum kullarına, sabredip bu imtihanın ecrine nâil olmalarını; diğer taraftan güçlü, dirâyetli, varlıklı ve kâbiliyetli kullarına da şımarmayıp şükretmelerini emretmiştir.

Şükür ise, sırf dil ile yapılamaz. Asıl şükür, nîmeti ondan mahrum olanlara da ikrâm etmek sûretiyle gerçekleşir. Allah rızâsı için zayıfların dâimâ yanıbaşında bulunmak, onların mahrûmiyetlerini telâfîye çalışmak ve onların hayır duâlarını alabilmek, şükrün en güzel ifadesidir.

Hakîkaten zaman zaman kendimize sormamız gerekir ki, “–Ben sağlam ve sağlıklıyım, fakat falan şahıs niye sakat veya hasta? Ben varlıklıyım, fakat falanca niye fakir ve mahrum?”

Cevap olarak kendimize demeliyiz ki:

“–Allah Teâlâ onu bana emânet etti ve beni ondan mes’ûl kıldı. O hâlde elimdeki imkânları, bu imkânlardan mahrum olanlara tevzî gayreti içinde bulunmaya mecbûrum!..” 

MÜ'MİNLERİN İMTİHÂNI

Nitekim Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-:

“Mü’min kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.” buyurmuştur. (Hâkim, IV, 352; Heysemî, I, 87)

Îman kardeşliğinden doğan mes’ûliyet hassâsiyeti çok mühimdir. Mü’minler birbirlerini, farklı bedenlerde olsalar da tek yürek hâlinde yaşayan bir vücûdun uzuvları gibi telâkkî etmeye mecburdurlar. Bir uzvun acısını bütün bir vücut hissettiği gibi, din kardeşlerinin ıztırâbını duymak, bütün mü’minler için bir vicdan imtihânıdır.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Gönül Bahçesinden ÖYLE BİR RAHMET Kİ…, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.