Milli Kanser İlacı Geliyor

TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji Geliştirme Başkan Yardımcısı Makaracı: "İnşallah milli kanser ilacımızı üreteceğiz" dedi.

TÜBİTAK MAM Strateji ve Teknoloji Geliştirme Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Makaracı: "Kanser ilacı noktasında 4 yıl çalışacağız, inşallah sonunda milli kanser ilacımızı üreteceğiz" dedi.

Makaracı, Gebze Ticaret Odası'nda (GTO) düzenlenen TÜBİTAK MAM Tanıtım Semineri'nde yaptığı konuşmada, belirli alanlarda düşük teknolojiden yüksek teknolojiye geçiş sürecinde olduklarını söyledi.

Gebze'nin kalbinin TÜBİTAK olduğunu dile getiren Makaracı: "Tanışık olmaya geldik. Çok önemli, milli projelere imza atıyoruz, gizli, askeri ve savunma projeleri olmak üzere... Endüstriye yönelik de büyük hizmetlerimiz var. Gelin bizim bilgi birikimimizden yararlanın. Siz işin para tarafındasınız biz de işin bilgi noktasındayız. Gelin biz bu bilgi birikimini kazanca dönüştürelim hep beraber hem ülkemiz hem de siz kazanın. Ar-Ge, biraz zahmetli ve uzun süreçli bir iş. Kanser ilacı noktasında 4 yıl çalışacağız, inşallah sonunda milli kanser ilacımızı üreteceğiz" diye konuştu.

Makaracı, dünyada uçak üretimi konusunda büyük birkaç firma bulunduğunu, bunların yaptığı son nesil uçağa 10 yılda yaklaşık 32 milyar dolar harcandığını anlattı. Firmaların bunun karşılığını  2014'de 320 milyar dolar olarak geri aldığını belirten Makaracı, Ar-Ge'nin bu sebeple önemli bir olgu olduğunu dile getirdi.

ŞİRKETLER, TÜBİTAK MAM'DAN YARARLANMALI

GTO Yönetim Kurulu Başkanı Nail Çiler de Gebze hakkında katılımcılara bilgi vererek, bölgelerinde 9 Organize Sanayi Bölgesi bulunduğunu  belirtti.

Gebze'nin ticaretin merkezinde yer aldığını ifade eden Çiler, TÜBİTAK MAM ve diğer stratejik kurumlardan bugüne kadar yeterince faydalanamadıklarını ifade etti.

Çiler, bu kurumlarla ilişkileri sıkı tutmaları halinde ekonomiye daha fazla destek sağlayabileceklerini dile getirerek: "Ar-Ge merkezlerine sahip olan ticarethaneler, TÜBİTAK MAM'dan yararlanmalı. Katma değeri yüksek ürünler üretmek Ar-Ge ile olur. TÜBİTAK MAM milli projelere imza atıyor. İlişkilerimizi arttırarak hem de aramızda bilgi paylaşımı olacaktır. Hükumet, bilime önem veriyor. Katma değeri yüksek ürünler üretilmesi için bilimsel gelişmeleri ve Ar-Ge'mizi arttırmalıyız" şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından TÜBİTAK MAM'da bulunan enstitü yetkilileri, çalışmaları hakkında bilgi verdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.