Mevlana Celaleddin-i Rumi Paneli Düzenlendi

Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı'nın düzenlediği Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Paneli 16 Aralık’ta Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Aziz Mahmud Hüdâyî Vakfı İstanbul Tasavvuf Araştırmaları Merkezi’nin (İSTAM) koordinatörlüğünde, 16 Aralık 2017 Cumartesi günü saat 10:00 – 13:00 arası, Mevlânâ’nın 744. vuslat yıldönümü (Şeb-i Arus) vesilesiyle Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezinde Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Paneli yoğun katılım ile gerçekleşti.

Panele konuşmacı olarak katılanlar:

  • Osman Nuri Topbaş Hocaefendi,
  • Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz,
  • Prof. Dr. İrfan Gündüz,
  • Prof. Dr. Safi Arpaguş,
  • Prof. Dr. Necdet Tosun,
  • Prof. Dr. Süleyman Derin

Ney dinletisi ve akabinde Hasan Baydemir Hoca'nın Kur'an'ı Kerim tilavetin'in hemen ardından program Osman Nuri Topbaş Hocaefendinin konuşması ile başladı.

Panelin devamında Mevlânâ Celaleddin-i Rûmi Hazretleri'nin dâvet metodunu konu alan Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Mevlana Hazretlerinin eserlerini, izlediği yol ve üslübunu anlattı.

Prof. Dr. İrfan Gündüz, Mevlânâ hazretlerinin Kur'an ve Sünnet'e bağlılığını, hayatında ki öneminden bahsetti.

"İlim geride kaldı ille edep ille edep." (Yunus Emre) Hem ilmi hem de edebi ile ismi saygı ile anılan Mevlânâ hazretlerinin "Edep Anlayışını" anlatan Prof. Dr. Sâfi Arpaguş ile panel devam etti.

Program Prof. Dr. Necdet Tosun'un konuşmasıyla son buldu.

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ PANELİ - TÜM VİDEOLAR

  • HASAN BAYDEMİR  - KUR'AN ZİYAFETİ

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ HAZRETLERİ - OSMAN NÛRİ TOPBAŞ

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ AÇILIŞ KONUŞMASI - PROF. DR. SÜLEYMAN DERİN

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ HAZRETLERİ'NİN DÂVET METODU - PROF. DR. HASAN KAMİL YILMAZ

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ HAZRETLERİ'NİN HAYATI VE ESERLERİ - PROF. DR. NECDET TOSUN

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ HAZRETLERİ'NİN EDEBİ - PROF. DR. SÂFİ ARPAGUŞ

  • MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RÛMİ PANELİ (HÜDAYİ VAKFI - 16 ARALIK 2017) - TÜMÜ

MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ PANELİ'NDEN GÖRÜNTÜLER

[gallery columns="4" link="file" ids="123259,123260,123255,123261,123264,123257,123252,123271,123253,123254,123256,123258,123262,123265,123263,123267,123268,123269,123266,123270"]

 

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.