Menkıbe Nedir?

Menkıbe: Çoğu tanınmış veyâ târihe geçmiş kimselerin ahvâline (durumuna) âit fıkralar, hikâyeler, kıssalar anlamına gelir.

MENKIBE KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Benim anlatmak istediğim Abdülkâdir Efendi de, dergâhımıza böyle gelmiş olduğunu söylerdi. Zîrâ ağır derecede sarhoşmuş. Kendisine bir istikâmet tâyin edecek irâdesi ve aklî melekeleri çoktan zaafa uğramış bulunuyormuş. Onun kurtuluş hikâyesini size anlatsam uzun gider. Fakat bir iki menkıbesini söylersem,

onun nereden nereye geldiğini anlarsınız.” dedi ve sonra, artık âhirete intikal etmiş olan merhum Abdülkâdir Efendi hakkında birkaç hâtırasını şöyle nakletti.

*****

Merhamet, îmânın ilk meyvesidir. Ondan uzak bir gönül, insanlık sıfat ve haysiyetini yitirmiş, vicdânî duygularını hebâ etmiş demektir. Her hayrın başı olan besmele ve Kur’ân-ı Kerîm’in ilk sûresi olan Fâtiha,

Allâh’ın rahmet ve merhametini ifâde eden “Rahmân” ve “Rahîm” isimleriyle başlar. Peygamberler, sahâbe-i kirâm ve Hak dostlarının hayatları da merhamet menkıbeleriyle doludur. Merhametin en olgun tezâhürlerinden birisi ise; mal, can, ilim, irfan, kâbiliyet ve vakit gibi, üzerimizdeki bütün nîmetlerden “infak”tır.

*****

İslâm’ın rûh itibâriyle özü, inançta tevhid yâni Allâh’ın birliği; amelde ise edeb, istikâmet ve merhamettir. Merhamet, îmânın ilk meyvesidir. Ondan uzak bir gönül, zî-hayat (canlı) sayılamaz. Her hayrın başı olan besmele ve Kur’ân-ı Kerîm’in ilk sûresi olan Fâtiha, Allâh’ın rahmet ve merhametini ifâde eden “Rahmân” ve “Rahîm” isimleriyle başlar. Peygamberler ve velîlerin hayat hikâyeleri de merhamet menkıbeleriyle doludur. Merhametin en olgun tezâhürlerinden birisi ise “infak”tır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.