Mekke’de Hac Güvenliği Hazırlıkları Tamam

Suudi Arabistan’da özellikle hac ibadetlerinin yapıldığı, bu yıl 19-24 Ağustos tarihlerine rastlayan dönemde, güvenlik tedbirlerinin en üst düzeye çıkarılması öngörülüyor.

Suudi Arabistan Medya Bakanlığı’nın davetlisi olarak hac hazırlıklarını yerinde görmek üzere bu ülkede bulunan yabancı gazetecilere, Mekke-i Mükerreme’deki kutsal mekanların güvenliği ve burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verildi.

Mekke-i Mükerreme’de Haremi Şerif’in içindeki “Kalabalıkların Yönetimi Operasyon Odası” merkezinde, hacıların kitlesel yönelişlerinin izlendiği dev ekranlar, iletişim araçlarının yanı sıra bunları anbean takip eden güvenlik birimleri dikkati çekiyor.

“ÇOK MÜSTESNA BİR GÖREV”

Suudi Arabistan Hac, Umre ve Olağanüstü Güvenlik Gücü Müdürü Tümgeneral Muhammed bin Vasıl el-Ahmedi, hacda kalabalıkların yönetiminin çok müstesna bir görev olduğunu, bunun dünyada başka örneğinin bulunmadığını söyledi.

Kalabalıkların Yönetimi Operasyon Odası hakkında bilgi veren Ahmedi, “Burada her türlü olağanüstü duruma karşı hazır ve herhangi bir tehlikeyi bertaraf etme konusunda da gayet eğitimli ekipler mevcut. Ekipler, Kabe-i Muazzama’nın ve kutsal mekanların muhtelif yerlerinde konuşlanmış, gelişmeleri ve değişimleri 24 saat esasına göre merkezle paylaşıyor ve gelen direktiflere göre hareket ediyor.” dedi.

Ahmedi, bugüne kadar Harem-i Şerif’te büyük bir olay yaşanmamasının Allah’ın bir lütfu olduğunu, bunun arkasında büyük bir özveriyle çalışan tam teçhizatlı ekipler ve mükemmel bir uygulama planıyla hareket etmenin yattığını ifade etti.

“KALABALIĞI FARKLI KAPILARA DAĞITARAK İZDİHAMIN ÖNÜNE GEÇİYORUZ”

Mescid-i Haram’ın güvenliğinden sorumlu Özel Güçler Komutanı Tümgeneral Abdullah bin Muhammed el-Useymin ise birliklerin, her alanı denetlediğini ve kapılardan giriş çıkışları gözetim altında tuttuğunu aktardı.

Tümgeneral Abdullah, yoğunluk zamanında, Mescid-i Haram’a giriş çıkışlardaki kalabalığın farklı kapılara dağıtılarak izdihamın önüne geçildiğine işaret etti. Komuta Kontrol Merkezi’nden Binbaşı Yusuf Meshal es-Subeyni de şeytan taşlamak için geçilen Cemerat köprüsündeki hacı adaylarının sayılarının devamlı şekilde gözlemlendiğini kaydetti.

Cemerat Köprüsü’nün beş katlı olduğuna dikkati çeken Subeyni, “Bir kat, özel ihtiyaçlar için tahsis edilmiş durumda. Hacı adaylarının, komuta kontrol merkezindeki ekranlardan izlendikleri bir mekanizma bulunuyor. Bu da olabilecek taşkınlıkları ve olayları engelliyor.” diye konuştu.

“HACI ADAYLARINDAN GELEN ŞİKAYET VE UYARILARLA İLGİLENİLİYOR”

Subeyni, ayrıca hacı adaylarını kutsal topraklara girişinden itibaren gözetmek için bulunan Tavaf kurumlarındaki subayların da hacı adaylarından gelen şikayet ve uyarılarla ilgilendiğini dile getirerek, şunları söyledi:

“Mesela bir hacı adayının battaniyeye ihtiyacı varsa hemen karşılanıyor. Merkezde ayrıca hata ve eksikleri gidermek üzere günlük rapor hazırlayan bir departman da bulunuyor.”

Mekke-i Mükerreme’de bulunan Komuta ve Kontrol Merkezi’nden binlerce kamera aracılığıyla Mina’da toplanan hacı adayları kontrol ediliyor.

“HER GÜN YAKLAŞIK 45 BİN ARAMAYA KARŞILIK VERİYORUZ”

Güvenlik Operasyonları Ulusal Merkezi (911) Müdürü Albay Velid Salim Ebu Şeneb ise bu birimde, kutsal mekanlarda yapılan ihbarların alınması ve sınıflandırılma işleminin yapıldığını ifade ederek, “Her gün yaklaşık 45 bin aramaya karşılık veriyoruz. Bunlardan yüzde 10’u ise ihbar.” dedi.

Ebu Şeneb, söz konusu merkezin, erkekler ve kadınlar için ihbar, ihbarların sevki ve kriz yönetimi olmak üzere 4 ana bölümden oluştuğunu kaydetti. Şeneb, dünya çapında iletişimi sağlayan en güçlü elektronik sistemle çalıştığını belirttiği merkezde, bildirimlerin saniyeler içinde ilgili birimlere iletildiğini söyledi.

Mekke, Mina, Arafat, Müzdelife gibi yerlerin ekranlardan izlendiği bir kısmın olduğunu belirten Ebu Şeneb, İçişleri Bakanlığından bir ekibin de hac mevsimi boyunca, raporlama işini takip etmek için merkezde bulunduğunu ifade etti.

Merkezde kadın hacı adaylarına hitap eden birçok dil bilen son derece profesyonel Suudlu kadınların çalıştığı bir bölüm de bulunuyor. Farklı dillerde mütercimlerin çalıştığı merkezde, trafik kazaları, sivil savunma ve havaalanıyla ilgili gelen ihbarlar anlık “Güvenlik Operasyonları Merkezi”ne aktarılıyor.

Sivil, askeri kurumların koordineli hareket ettiği, karşılıklı bilgi paylaşımında bulunduğu merkezde, Kriz ve Afet Planı, Teknik Destek, Kamera Takibi ve İdari İşler bölümü gibi birçok departman daha yer alıyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.