Lise Öğrencilerinden Büyük Başarı

Bursa'da eğitim gören 3 lise öğrencisi, uydudan kontrol edilebilen ve üzerindeki kamerayla görüntü alınıp ateş edilebilen savaş robotu üretmeyi başardı.

Telefonla ve uydu üzerinden kontrol edilen robot, üzerindeki kamerayla görüntü alırken, silahla da ateş edip düşmanı etkisiz hale getirebiliyor. Yaşanan savaş ve çatışmalarda askerlerimizin şehit olması üzerine böyle bir robot geliştirmeye kara verdiklerini söyleyen Bursa Yıldırım Beyazıt İMKB Mesleki ve Teknik Lisesi öğrencisi Alpay Aydemir, Ramazan Yılmaz ve Faruk Şahin, öğretmeleriyle birlikte çalışarak 3 ayda savaş robotu geliştirdiklerini belirtti.

Her türlü arazide hareket edebilen bir aracın üzerine yerleştirilen robot, üzerindeki kamerayla düşmana uzaktan ateş edebiliyor. Bu sayede öncü birlik olarak kullanılabilecek robot asker, ordunun zayiat vermisini azaltacak. Savaşta kullanılabilcek kapasitede olan robotu bir kişi program üzerinden kumandayla hareket ettirirken, bir kişi de başka bir kumandayla üzerindeki kamera sayesinde hedefi belirleyip ateş edebiliyor. Bu sayede öncü birlik olarak kullanılabilen robot orduya güç katacak.

Liseli öğrenciler, geliştirdikleri savaş robotunu Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen '1. Bursa Robot Yarışması'nda sergiledi. Robot ziyaretçiler tarafından uzun uzun incelendi. Geliştirdikleri robotla ilgili konuşan Yıldırım Beyazıt İMKB Mesleki ve Teknik Lisesi öğrencisi Faruk Şahin, şunları söyledi:

"Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin şehit ve gazi olmasını engellemek için robot asker geliştirdik. Bu robot, üzerindeki kamera sayesinde canlı görüntü aktarımı ve video kaydı yapabilmekte. Üzerindeki silahla düşman güçlerini etkisiz hale getirebilecek. Cep telefonu ve bilgisayarla bağlanılabilip uzaktan kontrol edilebiliyor. Üzerindeki sensörler sayesinde engelleri algılayıp bunlardan kaçabiliyor. Üzerindeki kamerayla hedefi belirleyip kumandayla ateş edebiliyoruz. Bu cihazı iki kişi kontrol ediyor. Bir kişi aracı hareket ettirirken, diğer kişi de üzerindeki silahı hareket ettirip ateş edebiliyor. Destek olurlarsa biz bu robotu daha da geliştirebiliriz"

Robotu geliştiren öğrencilerin öğretmeni Ali Sarıtaşçı, şöyle konuştu:

"Bu projeyi öğrencilerim düşünmüşler. Askerlerimizin kayıp vermemesi için düşünülmüş bir proje. Biz bu robotu cep telefonuyla yaklaşık 1 kilometre mesafeden kontrol edebiliriz. Gerektiği takdirde internet üzerinden kontrol edilip, mesela Ankara'dan İstanbul'daki bir olaya müdahale edilebilir. Bu cihaz cep telefonu, radyo frekansı ve internet üzerinden kontrol edilebilir"

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.