Leopar Desenli Poğaça Tarifi

Leopar desenli poğaça nasıl yapılır? İşte tarifi... 

MALZEMELER

-1 su bardağı süt

-3 yemek kaşığı yumuşamış tereyağı

-Yarım paket yaş maya

-2 yemek kaşığı şeker

-3 yemek kaşığı kakao

-1 paket vanilya

-1 çay bardağı sarı üzüm

-Yarım su bardağı, iri çekilmiş fındık içi

-Yarım su bardağı, iri çekilmiş ceviz,

-5 su bardağı un

-Bir çimdik tuz

ÜZERİ İÇİN

-1 yumurta sarısı (akını içine koyabilirsiniz)

-Arzuya göre mavi haşhaş

HAZIRLANIŞI

Ilık süte, bir tatlı kaşığı şeker katıp eritin. İçine mayayı ilâve edip karıştırın. Mayanın iyice köpürmesi için 5 dakika bekleyin. Yoğurma kabına fındık, ceviz, üzüm ve kakao hâriç kalan malzemeleri ilave edin ve karıştırın. Unu azar azar bu karışıma ekleyin. Bir taraftan yoğurun. Ele yapışmayan, ama gayet yumuşak bir hamur elde edince, hamurun yarısını ayırın. Kalan hamura kakaoyu ekleyin, kakaoyu hamura iyice yedirin. Fındık ceviz ve üzümü de ekleyin. Ayırdığınız beyaz kısma, kıvamına göre biraz daha un ilâve edebilirsiniz.

Hamurların üzerini örtün, mayalanması için bekletin. Kakaolu hamuru, 6 eşit parçaya bölüp her bir parçayı dikdörtgen kalıbın uzunluğunda tezgâhın üzerine uzatın. Sonra beyaz hamuru da 6 eşit parçaya bölün. Her bir parçayı kakaolu hamurun bir parçasını saracak uzunlukta ve genişlikte açın. Sonra içine kakaolu hamuru koyup beyaz hamuru kakaolu hamurun etrafına dolayın. Kalıbın içine yerleştirin.

Diğer kalan beş parçayı da aynı şekilde hazırlayıp kalıba yerleştirin. Kalıpta 1 saat mayalanması için bekletin. Mayalanan hamurun üzerine 1 yumurta sarısı sürüp 180-200 dereceli fırında pişirin. Sıcak ya da soğuk dilediğiniz gibi servis edebilirsiniz. Âfiyet olsun.

Kaynak: Elif Coşkun, Şebnem Dergisi, 132. Sayı, Şubat 2016

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.