Kütüphane Üniversiteye Açılan Kapıları Oldu

Şırnak merkeze bağlı Balveren beldesinde öğretmenlerce 10 yıl önce eski bir okuldan dönüştürülen tek odalı kütüphanede, sınavlara hazırlanan 100'ü aşkın genç üniversiteli oldu.

Şırnak'ın Balveren beldesinde 10 yıl önce öğretmenlerce oluşturulan tek odalı kütüphane, gençler için üniversiteye açılan kapı oldu.

5 bin nüfusa sahip beldede yaşayan kalabalık ailelere mensup gençlerin evlerinde uygun çalışma ortamı olmaması nedeniyle öğretmenlerce 2007'de 90 metrekarelik tek odalı kullanılmayan bir okul binası kütüphane olarak düzenlendi.

Kütüphanede sessiz bir ortamda ders çalışma fırsatı bulan, buradaki kaynaklardan faydalanan gençlere farklı branşlarda 8 öğretmen de mesai dışında gönüllü olarak eğitim desteği sunuyor.

Son 3 yıldır Şırnak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünün de destek verdiği kütüphane son 10 yılda sınavlara hazırlanan 100'ü aşkın genç üniversiteli oldu. Tercih ettikleri üniversitelerin farklı bölümlerinde eğitim gören gençler beldenin gururu oldu.

"BU KÜTÜPHANE SAYESİNDE MEZUN OLDUK VE ÜNİVERSİTEYİ KAZANDIK"

Üniversite öğrencisi Faruk Ediş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kütüphane sayesinde Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü'nü kazandığını söyledi.

Ediş, kısıtlı imkanlara rağmen iyi bir sonuç elde ettiklerini belirterek "Kardeşimle bu kütüphane sayesinde mezun olduk ve üniversiteyi kazandık. Hocalarımız kısıtlı imkanlara rağmen gelip, ders verdiler. İmkanlar daha da iyileştirilirse buradan daha fazla öğrenci faydalanır ve üniversiteye yerleşir." dedi.

Kütüphanede çalışan öğrencilerden 18 yaşındaki Metin Ayaz, kendileri için oluşturulan ortamdan en iyi şekilde yararlandıklarını, gönüllü öğretmenler sayesinde eksiklerini tamamladıklarını anlattı.

"ÇOK KİŞİ ÜNİVERSİTE HAYALİNE KAVUŞTU"

Fatma Tunç, öğretmenlerin başarıları için kendilerine zaman ayırdığını, evlerinin kalabalık olmasından dolayı kütüphanede sakin bir ortamda ders yaptığını ifade ederek şöyle devam konuştu:

"Kısıtlı imkanlara rağmen son derece iyi şartlarda eğitim görüyoruz. Hem kaynaklardan yararlanıyor hem de hocalarımızdan eğitim alıyoruz. Çok kişi üniversite hayaline kavuştu. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesini kazanmayı hedefliyorum. Böyle bir kütüphanemiz olduğu için çok mutluyuz."

Dilan Bayram da hedeflerinin büyük olduğunu, iyi yerlere gelmek istediklerini dile getirdi.

"ORTAK HEDEFİMİZ OKUMALARINI SAĞLAMAK"

Gönüllü eğitim veren öğretmenlerden Halide Yıldız, kütüphane ile çok sayıda öğrencinin üniversite hayalini gerçekleştirdiğini belirtti.

"Köyümüzde üniversite okumak isteyenlerin potansiyeli çok yüksek." diyen Yıldız, sabahları Şırnak'ta görev yaptığı okulda eğitim verdiğine, öğleden sonra da kütüphanede öğrencilere destek sunduğuna işaret etti.

Kütüphaneye ilginin artması ile Şırnak Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'ne ulaşarak kitap ve malzeme desteği aldıklarını vurgulayan Yıldız, sadece geçen yıl programlı ve sistemli çalışmanın ürünü olarak 25 öğrenciden 21'inin üniversiteyi kazandığını söyledi.

Yıldız, "Bir kişinin elinden tutulursa, hakikaten topluma, vatana, millete hayırlı bir evlat olabilir. Bu şuurla bir araya geldik. Ortak hedefimiz onların okumasını sağlamak. Mesai dışında burada çocuklara bir şeyler öğretmek için çaba harcıyoruz." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.