Kutsal Yolculuk Başlıyor

Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğü organizasyonunda bu yıl hac farizası için kutsal topraklara gidecek yaklaşık 60 bin hacı adayının ilk kafilesi, 4 Ağustos'ta yola çıkacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2016'da yaklaşık 60 bin hacı adayı kutsal yolculuğa çıkacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı, önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da şehit yakınları, gazi ve gazi yakınları için 600 kişilik kontenjan ayırdı. Bu özel kontenjanın tamamına kayıt yapıldığı öğrenildi.

HACI ADAYLARININ YÜZDE 57'Sİ KADIN

Bu sene hacca gideceklerin yüzde 43'ünü erkekler, yüzde 57'sini ise kadınlar oluşturuyor.

Başkanlık, bu yıl kutsal topraklarda, hac farizasını yerine getiren vatandaşlara 2 bin 100 kişiyle hizmet sunacak.

EN KÜÇÜK HACI ADAYI 6 GÜNLÜK

En küçük hacı adayı, 27 Temmuz 2016 doğumlu Adem Halil bebek olacak. 6 günlük Adem Halil, Sakarya'dan hacca gidecek.

En yaşlı hacı adayı ise 12 Temmuz 1916 doğumlu, 100 yaşındaki Malatyalı Fatma Arslan olacak.

DÖNÜŞLER 17 EYLÜL'DE

Hacca gidecek ilk kafileler, seyahat acenteleri ile 4 Ağustos'ta çeşitli şehirlerden yola çıkacak. Diyanet İşleri Başkanlığı ile kutsal yolculuğa çıkacak vatandaşlar ise 6 Ağustos'ta Ankara, İstanbul ve başka bazı illerden Medine'ye uğurlanacak.

Hac dönüşleri 17 Eylül'de başlayacak. Son kafile ise 7 Ekim'de Türkiye'de olacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.